PEYGAMBERLER PEYGAMBERİNE HAKARET!..

Yıldız Teknik Üniversitesinde San’at ve Tasarım Derslerine giren bir öğretim görevlisinin, önce 5 Aralık 2022 günkü derste, sonra da yazdığı gazetede Sevgili Peygamberimize, Peygamberimizin aile hayatına ve buyurduğu Hadîs-i şerîflere en haşin ve edebe en aykırı kelimelerle hakaret ve iftira etmesinin bir izahı, hoş görülecek bir bahânesi ve görmezden gelinecek bir mazereti olamaz. Zanlının sarf ettiği ahlak katili kelimelerini, burada tekrar etmek mümkün değildir…

 

Bir sorumsuz öğretim görevlisi, haddini ve sahasını aşarak bunları yaparken bir gazeteci de Kur’ân-ı kerîm hafızlarına hakaret etmiştir…

 

Bu hakaretler üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı, bazı STK’lar ve bazı avukatlar, savcılığa suç ihbarında bulundular…Bu şikâyeti yapanlar teşekküre layıktır:

 

Ancak;

 

Vatandaş ve kuruluşlardan evvel Rektörlük ve YÖK faaliyete geçmeliydi.  

 

Savcılıksa bir ihbar ve şikâyet beklemeden re’sen dava açmalıydı.

 

Böylesi saldırıları savma görevi, o derste itiraz ve karşı beyanlarıyla haddini aşan ders vericiye ders veren asil üniversite gençlerinin ve değerlerine hassas okuyucuların değildir. Mevzuat, bu mevzuda re’sen dava açmaya elvermiyor olsa bile kıymetlerimizin bekçisi savcı, yine dava açmalıydı. Varsın iddianamesi, mahkemeden dönsündü. Eğer kanunlar, yetmiyorsa o zaman TBMM bu kusuru düzeltmelidir. Milletimizin her şeyini borçlu olduğuna iman ettiği Peygamberler Peygamberiyle -aleyhi’s selâm- Kur’ân-ı kerîmi koruyamayan bir hukuk mevzuatı eksik ve ayıplıdır.

 

Unutulmasın ki bu vahim saldırılar, aynı zamanda milletimizle iki milyara yakın Müslümana yapılıyor. Türk milletinin bin yıldır inandığı, aşkla bağlı olduğu ve yolundan gittiği Sevgili Peygamberimiz ile O’na hizmet için yüce kitabımızın tamamını ezberlemek gibi zor ve şerefli bir çalışmayı başarmış aziz hafızlarımızı yazı, tavır, konuşma, ima veya başka bir yolla rahatsız ve rencide edenlerin İslâm ümmeti ve manevi değerlerimizle zerrece alakaları yoktur.

 

O öğretim görevlisi hakkındaki suç sabit olduğunda YÖK, unvanını iptalle meslekten ihraç etmelidir. YTÜ Rektörlüğünün ders suiistimali yapan bu kişiye çoktan işten el çektirmiş olduğunu düşünmek istiyoruz. Adı geçen üniversite, gençleri teslim ettiği kimselere kapıları açarken hiçbir araştırma yapmaz mı? Yapıyorsa bu başıboşluk, manzara ve cür’et nedir?   

 

Diğer yandan Emniyet, milletimizin varlık hikmetleriyle savaşmaya tevessül eden bu kişileri korumaya almalıdır. 2023 seçimlerine 6 ay kalmışken yeni Kubilaylar, yeni Ticaniler, yeni İmran Öktemler, yeni Aczmendiler… Veya yedek Selman Rüşdî’ler türetilip, onların hezeyanlarıyla kargaşa ve yangın çıkartılmasın, seçimler lekelenmesin…

 

Kimse de kendiliğinden iş yapmaya kalkışmasın.

 

Yalnızca hukuk işlesin.
İta amirlikleri gereğini yapsınlar.

 

Kervansa yoluna devam etsin…