Putin ders çıkarmalı

15 Ekim 2022 Günü Rusya’nın Ukrayna hududundaki bir kışlada çıkan silahlı çatışmada bir Rus yarbayla beraber 29 civarında asker öldü. Hadise, Rusya bakımından ilhak ve işgal zincirlerine eklenen yeni ve çok tehlikeli bir psikolojik gelişmedir.

 

Rusya-Ukrayna Harbi çıktığında Rusya’nın Ruslardan ziyade Müslüman muhtar cumhuriyetlerden gençleri cepheye sürdüğünü duymuştuk. Bu rahatsızlık veren iddia ne kadar doğrudur şimdilik belli olmasa da zamanla ortaya çıkar. Böylesi "öleni bizden olmasın" haksızlığının tarihte de örnekleri çoktur. Nitekim İngilizler de 1915’te "Halife’yi Alman esaretinden kurtarmak için gidiyoruz" aldatmasıyla Hind Müslümanlarını Çanakkale’ye getirip Mehmetçiğin karşısında mevzilendirmişlerdi.

 

Aşağıda ele alacağımız vak’a hafife alınmayacak cinstendir:
Rusya, batıdan destek gören Ukrayna karşısında zorlanmaya başlayınca seferberlik ilan etti. Bu seferberlik, yalnızca Ruslar için değil, Müslüman otonom devletlere de şamil. 15 milyona yakın mevcutla Müslümanlar, nüfusun yüzde 10’unu teşkil etmekteler.

 

Rusya’da SSCB’den sonra bağımsızlığını kazanmış devletlerden de çalışmaya gelen ciddi bir Müslüman nüfus da var. 15 Ekim günü Ukrayna hududundaki Belgorod şehrinde yer alan kışlada çıkan olay bunun bir göstergesidir. Moskova’da Tacikistan, Azerbaycan, Dağıstan gibi müstakil veya otonom devletlerden gelen Müslüman unsurlar çalışmaktalar. Onlardan bazıları, Belgorod’daki kışlaya getirilmişlerdir. Bir eğitimden sonra cepheye, Ukrayna üzerine sevk edilecekler. Rus yönetiminin dediğine göre bunlar gönüllü askerlerdir. Kendileriyle savaşmaları için mukavele yapılmıştır. Fakat çıkan ölümlü vak’adan sonra Müslümanların yakınları, Rusların, bu işçileri kaçırarak oraya götürdüklerini, ellerindeki sözleşmelerin de göstermelik olduğunu ileri sürmekteler.

 

Yaralı askerlerin ifadelerine nazaran 15 Ekim günü eğitim alanındayken Dağıstan, Azerî ve Adıgey olan 3 asker, bu bizim “dâvâmız değil, sözleşmeyi de kabul etmiyoruz. Biz çarpışmayacağız!!!” diye konuşunca ortalık karışır. Bunun üzerine Rus komutan Yarbay Andrey Lapin, birliği toplar ve onlara bir konuşma yaparak "kutsal bir savaş uğruna burada olduklarını" söyler. Konuşma üzerine dört gün önce Kıt’aya dâhil olmuş 3 Tacik askerden biri, cihadın bu olmadığını, Müslümanlarla kâfirler arasındaki muharebenin cihad olduğunu söyler. Müslüman gençlerin, namazlarını vaktinde kılmalarına izin verilmemektedir. Mescid talepleri de reddedilmiştir.

 

İtiraza canı sıkılan ve bunu emre itaatsizlik sayan yarbay, "Allah, size emre itaat etmeyin, diyorsa…" diye başlayarak hem yüce Allah’a ve hem de İslâmiyet’e hakaret eder ve çekip gider. Bir süre sonra istirahat bitmiştir. Askerler, tatbikat için atış alanında toplanırlar. Ellerde makinalı tüfekler vardır. Küfürbaz komutan da oradadır. 24 yaşındaki Tacik genç Eskhon Aminzâde, arkadaşlarına "siz, kenara çekilin!" diye ihtar ettikten sonra tüfeği yarbaya doğrultur ve tetiğe basar. Yarbay yere yıkılır. Karşılıklı çatışma çıkar. Üç Tacik gençten ikisi orada can verir, bir Tacik, izini kaybettirir. Olayda resmî kayıtlara göre 11, mahalli kaynaklara göre 29 kişi ölmüştür.

 

Rus devleti için bu hadiseden alınacak dersler vardır:

 

1-Seferberliğin Ruslarla sınırlı tutulmaması.

 

2-Muhtar Cumhuriyetlerin de seferberliğe dâhil edilmesi.

 

3-Hatta orada da kalmayıp 70 yıl komünist Rusya’nın esaretini yaşamış Türk Cumhuriyetlerinin de cepheye çekilmeye çalışılması.

 

4-Zorla kaçırarak veya kandırarak çalışma izniyle Rusya’da bulunan yabancı işçilerden asker devşirilmesi.

 

5-Askerlerin dinî inançlarına hakaret edilmesi.

 

Sn. Putin, kısa süre önceki bir konuşmasında Batı’nın dinlerine de tasallut ettiğini söylemişti. O, bunu derken bir subayı, eski komünist günlerdeki alışkanlıktan hareketle Müslüman askerleri ve onların şahsında bütün Müslümanları ağır şekilde rencide etmiş ve cezasını da görmüştür. Bu politika, yanlıştır; Moskova’ya fayda getirmez.

 

Nitekim bu hâdiseden bir gün önce, 14 Ekim günü de Tacikistan Cumhurbaşkanı İmam Ali Rahman, Astana’da yapılan Orta Asya-Rusya Zirvesinde Putin’in kendilerine karşı güttüğü küçümseyici siyasetin, Sovyetlerin hatalarının tekrarı olduğunu ifadeyle sözünü hiç sakınmadan Rusya Federasyonu Başkanını ağır şekilde eleştirmiştir.

 

O kadar ki devreye ev sahibi Kazakistan’ın Cumhurbaşkanı Kasım Tokayev girmek zorunda kalmış ve bunun üzerine Sn. Rahman, muhatabına dönerek "Vladimir Vladimiroviç! Bize saygılı olun! Bize eski SSCB ülkesi muamelesi yapmayın!!!" diyerek can acıtan konuşmasını asabiyetle bitirmiştir!

 

Sn. Putin, siz ve mesai arkadaşlarınız Tacik, Dağıstan, Azeri, Adıgey, Tatar… kim olursa olsun bu Müslümanları ve İmam Ali Rahman gibi içi yananların ne demek istediklerini anlamaya çalışın. Yoksa bu olanlar, vatanınız için dağılmanın başlangıcı olur.

 

Rusya Federasyonunu son Sovyet lideri Mihail Gorbaçov kurdu fakat siz kurtardınız. Ama bu defa dağıtmış olmayın. "Türkiye, enerji merkezi olmalı!" diye basiret gösteren bir Başkan, diğer yandan bu hataları işleyemez, işlenmesine müsaade edemez…