Sanki yeminli anketörlük

Bir seçim, piyasaların pasif kayıpları da hesaba katılırsa neredeyse yarım katrilyona mal olmakta. Diğer taraftan bütün hesap-kitap, ihtimal ve tedbirler anket gruplarının tahminleri üzerine bina ediliyor. O halde seçime ne gerek var? Madem ki seçimleri bire bir doğru tahmin edebilen anket şirketlerine sahibiz öyleyse onlar, hakim teminatıyla seçim tahminleri yapsınlar, en fazla puan alan parti iktidara gelsin. Biz de böylece dünyada bir devrime imza atarak oy yerine puanı ikame etmiş olalım. Anketörlere de yeminli sıfatı verilerek yarı resmi kimlik kazandırılabilir. Ne yarım katrilyon gider, ne insanlar evlerine bağlanır, ne de Hindistan'dan çıkmaz boya ithaline lüzum kalır. Bunu kabul edecek bir kişi çıkabilir mi? Öyle bir uygulamada millî iradenin hükmü kalmaz. Hiçbir yeminli anketörün kâğıdına atacağı çizgi, vatandaşın vicdanından gelen sese kulak vererek yaptığı tercihin yerini tutamaz. Seçimi ister isabetli olsun, isterse isabetsiz. Bu onun şahsa sıkı sıkıya bağlı, tefriki gayrı kabil haklarındandır. Temlik edilemez. Anketçiye fikrini söyler ama seçme hakkını ona devredemez.. Anketlerin seçim sistemlerimize girmesi veya en azından yaygın bir şekilde girmesi 20 yılı bulmaz. Fakat iyi ki girdi. Bir sektör gelişti. Bir çok gence iş imkânı doğdu. Siyaset yapanlar bu "fütürologlar"ın zaviyesinden yarınlara daha bir sağlıklı bakar oldular. Bütün bunlara, konunun olanca modernliğine, faydasına rağmen yine de anket çalışmalarına hak ettiğinden fazla önem izafe edildiği şüphesindeyiz. Anketçiler, netice itibariyle serbest meslek icra eden insanlardır. Ticaretin değişmez prensipleri gereği çalışmalarını reklam etmek zorundalar. Acaba bütün ülke bir reklam dalgasına mı kapılmış durumda? Bir şirket, bir önceki seçimde kesin doğruyu bulmuş. O seçimde bu başarıyı gösteren, bu seçimde başarısını tekrarlayabilecek midir? Bunu o anketi yapanlar dahil kimse garanti edemez. Siyasi hayatımızın sürprizleri unutulmamalı. Bizim vatandaşımız, anketçiyi, politikacıyı saf saf dinler sandıkta bildiği gibi hareket eder. Anket sonuçları yok sayılmasın, ama YSK kararı gibi de kabul görmesin. Kesin karar gibi farzedilinci ortaya bir panik ve kargaşa çıkmakta.