TAHLİL

"Türkiye karada, denizde ve havada çok ciddi bir kalkınma seviyesi yakalamıştı. Arka arkaya hamleler yapılıyordu. Millî üretimler söz konusuydu. Dışarıya mecburiyet bitmek üzereydi. Dünyada yeniden itibarı yüksek devlet sınıfına geçilmişti. 14 Mayıs 2023’te yapılan seçimlerde Cumhur İttifakı’nın seçimleri kaybetmesiyle kurulan CHP’nin başını çektiği Millet İttifakı iktidarı, sonun başlangıcı oldu. Türkiye, 4 asır sonra yakaladığı büyük fırsatı kaybetti. Tek Parti zihniyeti bir asır sonra geri geldi, bir felaket dönemine girildi!.."

 

Temenni ederiz ki tarihçiler, ileride böyle bir cümle kurmazlar.

Onun yerine şöyle derler:

 

"14 Mayıs 2023’te yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleri, Türkiye için çok talihli bir dönüm noktası oldu. Havada, karada denizde kendi savaş araç-gereçlerini yapan, ulaştırmada, teknolojide, sağlıkta ve daha birçok alanda mükemmel başarıları yakalayan Türkiye, seçmenin güvenini tazelemesi, istikrarı tercih etmesiyle 2002’den beri işbaşında olan AK Parti İktidarı ve 2018’den beri devam eden Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeniden seçildi. Bugün varılmış olan inanılmaz yüksek hamleler, tecrübenin, samimiyetin, yerli ve millî olmanın vatandaş tarafından fark edilip iktidar değişikliğine fırsat vermemesiyle gerçekleşti!.."

 

İstikbâl, ya birinci veya ikinci paragrafı yazacaktır.

 

Hangisini yazar?

 

Eminiz ki milletimiz, hisleriyle değil aklı, sağduyusu ve irfanıyla karar verecek ve maceraya girmeyecektir. Bölünme tehlikesini yok saymayacaktır. Devlet hayatında kavga ve kargaşanın zamanlarımızı heba edeceğini hesap edecektir. Bunlar ve daha birçok sebeple seçmenin Cumhur İttifakı’nı tekrar iktidar yapacağına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da yeniden Cumhurbaşkanı seçeceğine dair kanaatimiz tamdır. 

Kanaatimiz, partilerin aday listelerinden sonra daha da pekişmiştir:

 

AK Parti, yüzde 60’lık bir yenilenme ve gençleşmeye gitti. Eğer, en az 3 dönem MV yapmış olan isimler, listelerde yer alsalardı bu karar, hayli rahatsızlığa yol açacaktı. Öyle yapılmadı. 3 Döneme takılan 57 isim, istisnasız olarak liste dışı kaldı. Diğer taraftan mevcut Bakanlar, seçim listesinde görüldü.

 

Bu tasarrufu şöyle okuyabiliriz:

 

İki tecrübe, değiş-tokuş edilmiştir. Bugünkü Bakanlar, seçimden sonra tecrübeleriyle TBMM’ne katkı vereceklerdir. Diğer yandan 57 kişi de tecrübeli insanlardır. Sadece vekillik yapmadılar. Onlardan bir kısmının da devlet umuru görmüşlüğü vardır. Bu itibarla seçimlerden sonra kurulacak Cumhurbaşkanlığı Kabine’sinde bu 57 isimden bir kısmının yer alacağı bugünden bellidir. CB yardımcısının onlardan biri olabilir. Binali Yıldırım’ın tensip ihtimali hatıra gelmektedir. Bu defa CB yardımcılığının arması da beklenebilir.

 

Hem MHP, hem AK Parti, huzur içinde listelerini hazırlayıp YSK’ya verdiler. MHP gibi BBP ve YRP de Cumhur İttifakı’nda yer alacak fakat kendi listeleriyle seçime gireceklerdir. İttifakın diğer partileri HÜDA-PAR ve DSP’ye verilecek MV sayısı ne AK Parti ve ne de ittifak mensubu diğer partilerde bir sıkıntı sebebi değildir.

 

Buna mukabil, Cumhur İttifakı dışındaki partilerde rahatsızlık yaşanmaktadır. CHP’de "eski AK Partililer" rahatsızlık sebebi olmuştur. SP, DEVA, Gelecek ve DP’ye verilen 60 vekillik ise büyük huzursuzluğa yol açtı. Bazı adayların FETÖ yakınlığı, bazılarının bölücü örgütle alakaları muhakkak ki tabanda rahatsızlık sebebidir. Nitekim liste tespiti sırasında CHP yönetimde çıkan kavgayı korumalar durdurabildi. Eski AK Partililerin yönetimde rağbet görmesi, 4 küçük partiye partinin neredeyse yüzde 50’sinin verilmesi, FETÖ ve PKK örgütlerine yakın isimlerle iş tutulması, CHP’de daha çok kavgaya yol açacağa benzemekte.

 

İYİ Parti’de genel başkan; masayı ağır sözlerle devirip iki gün sonra mahcup ve omuzları çökük olarak masaya dönmesinin mantıklı bir açıklamasını yapamamıştır. Diğer taraftan Sn. Akşener, sık sık "biz, HDP’nin olduğu masada olmayız!" derken bugün HDP ve Kandil’in vesayetine düşmüş masa ve ittifakta olmasının da izahını yapamamıştır. İYİ Parti de genel başkanı da iyi bir gelecek vadetmiyor. Bu nasıl bir milliyetçiliktir ki terörist başlarının salınmasını, mahallî özerklik verilmesi ve ülke birliği için tehlikeli sözler eden bir partiyle seçim yoluna girilmiş yola devam edilmektedir.

 

Memleket Partisi, imtihandadır. Muharrem İnce, CHP ve İYİ Partideki uyuşmazlıkları partisinin lehine çevirebilir. Ya bu şartları değerlendirir ve yolunu açar veya kaybolup gider. CHP listesinden seçime girecek SP, Gelecek, DEVA ve DP ise ne kadar vekillik alırsa alsınlar bunun bir kıymeti olmayacaktır. Taban ve yönetimlerinde heyecan kalmamıştır. Bir sonraki seçime zor çıkarlar.

 

Milletimiz sağduyu ve irfanıyla hareket edecektir. Bu itibarla ve Allah’ın izniyle tarihler, yukarıda birinci paragraftaki gibi değil, ikinci paragraftaki gibi yazacaktır.

 

Türkiye, bugün 4 asırdan bu yana en güçlü dönemini yaşamaktadır. Böylesi bir fırsat, kumar masasında kaybedilmemeli. Kuvveti, kudrete çevirme vaktindeyiz. 2053, 2071 Hedeflerine böylece varılabilir. Aksi hâlde CHP ve Millet İttifakı gelirse en geç 6 ay sonra benzin, doğalgaz, elektrik sıkıntıları vs. birbirini takip eder. IMF komiserleri Ankara’da Bakanlara yukarıdan bakmaya, buyruklar vermeye başlarlar.

Biz bunları yaşamıştık.

 

Allah, milletimize o zilleti bir daha çektirmesin.