Taraftar

Bir kısım futbol taraftarı, satanistlerden farksız hale geldi. Hani futbol centilmenlik oyunuydu? Bu ne menem centilmenliktir böyle ki sokakta üstelik de mübarek bir ayda işinden evine gitmekte olan insanların arabaları veya kamu araçları parçalanıyor. Diğer takım taraftarları biletlerini alıp tribünlere oturmuşken stattan çıkartılıyor. Sahaya bıçağa varıncaya kadar atılmadık madde kalmıyor. Yüz kızartıcı bir tablo... Gözü dönmüş taraftar sahada yalnız kalmış 11 Kişi için sadistçe duygularla bağırıp çağırmakta. Kendilerinden geçmişler. Akıl başlardan gitmiş. Sarhoş bile daha dengeli.. Nedir, ne oluyor? Artık düşman milletler bile böyle savaşmamakta. Seyirci, Roma arenalarında diri diri aslanların önüne atılan mahkumların parçalanmalarını keyifle takip edenlerin ruh halinde. Ey bu ülkenin psikologları, sosyologları, din adamları, eğitimcileri, yazarları, yöneticileri!.. Siz bütün bu yaşadıklarımızı nasıl görüyor, nasıl değerlendiriyorsunuz? Ortada korkutan bir hastalık var. Bu gençler, bu orta yaşlılar, hatta bazı yaşlılar neden böylesi çılgınlıklar içindeler? Bu bir fetişizm sayılmaz mı? Bir inanç sapması değil mi? Renk aşkıymış!.. Ne vahşi aşkmış böyle!.. Renk aşkı değil. Fark edilemeyen mânevî bir açlığın karşılanma arzusu ve bu arzunun kontroldan çıkması, kitle heyecanıyla zapt edilememesi. Nerede o ağırbaşlı, beyefendi Müslüman Türk tipi? Nerede bütün dünyaya örnek o insanlar? Biz onların mı torunlarıyız? Stadlar dolusu hasta üretir olduk. Cinnet geçiriyorlar. Tıpkı arabesk dinlerken kendini jiletleyen veya sahnedeki pop şarkıcısına sarılamadı diye ortalığı birbirine katan bayan gibi...şeytan için arkadaşını kesen öğrenciler gibi. Bunlar, cümlesi. Satanistler, pop şarkıcısına sarılamadı diye krizlere giren bayanlar, arabesk ortamda kendini jiletleyenler, esrar, eroin, kokain partilerinde intihara kadar gidenler, yüklü kredi kartı borcunu kapatmak uğruna namusunu satanlar, topluca intihar edenler, gazetelerin üçüncü sayfalarından taşanlar. Bunların bazısı iyi eğitim almış. Bazısı varoş ezilmişliğinde. Bazılarının cebi dolu. Bazıları sefil şartlarda. Bunların, cümlesinin bir tek ortak yanları var... iç âlemleri boş. Onlardan bazıları, bu ülkenin çocukları, vatandaşlarımız, komşularımız, arkadaşlarımız üstelik bir ramazan ayında, üstelik teravih saatinde hologanlık denen serserilikle kendilerini tatmin ediyorlar. Ciddi bir kayıp olduğuna herkesin dikkatlerini çekeriz. Bu gençlik global değerlerle iç içe nasıl yaşar? En kısa zamanda asimile olup giderler. Bir yerlerde mutlaka hata yapıldı. Hatanın teşhis edilip sür'atle tedaviye geçilmesi lazım. Bir çürük elma bir çuval elmayı bozar. Bu gidişat milletçe istikbalimizi tehdit ediyor. Herkesin haberdar olması, herkesin uyanık olması lazım.