Türkiye, seyirci kalamaz

Türkiye, Ankara, İsrail'in katliamına seyirci kalamaz. Filistin milleti, tarihinin en ağır zulmunü yaşamakta. İsrail, artık yaş farkı gözetmeden bütün Filistinlileri düşman sayıyor. Bu bir devletin hezeyanıdır. İşte o hezeyanlı Şaron'un askerleri, Filistin'in bütün şehirlerini işgal etmekteler. Katlettikleri, kendilerine karşı direnmeye çalışan Filistinli yetişkinler değil. En az Şaron kadar vicdansız askerler, işgal altındaki evlere girerek çocuk ve kadın demeden önüne ne gelirse kurşunlamakta. Filistin, Moğol işgaline uğramış gibi tarümar. Nazilerin Yahudilere yaptıkları bu vahşetin yanında hafif kalır. İsrail'le, yandaşları, bahane olarak intihar komandolarını göstermekteler. Namuslu olmalı. Kim durup duruken canına kıyar? 16-17 yaşındaki kız ve erkekler bedenlerine bomba bağlayıp ölmekte ve öldürmekteler. Onlarla tek tek konuşulduğunda muhakkak ki yaptıklarının doğru olmadığını kendileri de kabul edeceklerdir. Şöyle konuşabilirler... "Evet; çok fena, bunu biz de kabul ediyoruz; ama başka çaremiz var mı? Yahudiler, vatanımızı elimizden aldılar! Analarımızı-babalarımızı-kardeşlerimizi öldürüyorlar!" İşte bu görülmüyor; sebep sorgulanmıyor. Sadece sonuç kınanmakta. Sanki Filistinli intihar komandoları bunu şenlik olsun diye yapmaktalar. Olup bitenleri burada tek tek sıralamaya gerek yok. Dünyanın gözü önünde cereyan etmekte. Hadise şu. Şaron şovenizmi, emsalsiz bir mezalimle Filistin'i mahvediyor, sivil halkı, kan ve göz yaşına boğuyor. Bu arada İsrailli siviller de hayatından olabilmekte. Her iki taraftan da sivil halka yazık olmaktadır. Terörün sorumlusu İsrail hükümetidir. İntihar saldırılarını onlar kışkırtıyorlar. İşgalci İsrail ordusu, her Filistinliyi düşman sayınca Filistinliler de aynı yola gittiler. Husumet, kan davasına dönüştü. Peki AB neden susuyor? O bir muamma... ABD'den mi çekiniyor, yoksa Yahudi Lobisiniden dolayı mı ağzını açamamakta bilinmiyor. Herhalde iki ihtimalin ikisi de doğru. Fakat hadise, aynı zamanda AB'nin ilk ciddi imtihanıdır. Hiç belli olmaz; adaletsizliğe seyirci kalmak zamanla AB'nin dağılmasına bile yol açabilir. ABD'nin kılını kıpırdatmamasına gelince. Bunda şaşacak bir şey yok. Şaron, sanki Bush'un tetikçisi.. Amerika, İsrail eliyle Ortadoğu petrolleri üzerinde hakimiyetini genişleterek sürdürmek niyetindedir. Diğer sebepse silah fabrikaları. Ortadoğu'da harbin devamı, Amerikan silah sanayiinin yaşamasını temin edecektir. Türkiye, tarihi ve fiili gerçekleri stratejik bir plana dökerek bölgede en üst seviyeden tesirini en ağırlıklı biçimde hissettirmelidir. Buna mecbur hatta mahkûm. Tank tamiri gibi sıradan meselere takılıp kalmamalı. Eğer, tanklarımızı tamir için İsrail'in merhametine kaldıysak vay halimize. Görülmesi gereken Amerika'nın ikili oyunu ve siyon tehlikesidir. ABD, imparatorluk hayalini Ortadoğu'dan itibaren işletmeye başladı.