Yurdumuzda gazetelerin yanı sıra çok kere magazin ekleri verilir. Aldığımız gazetelerin içindeki o ekleri her gün üzülerek bir kenara bırakırız. Bakılıp atılmalık olarak hazırlanmışlardır. Hürriyet ve Radikal gazetelerinin dünkü ekleriyse çok hoş birer dergiydi. Her iki gazetenin TÜYAP KİTAP FUARI münasebetiyle bastıkları Hürriyet Kitap ve Radikal Kitap'ı büyük keyif alarak inceledik. Üstelik haylice reklam da toplamış, keşke daha iyi kâğıda basılsaydı, saklanma şansı artardı. Yine de meraklılarının muhafaza edeceklerini tahmin ediyoruz. Eylül-Aralık ayları arası kitap fuarları açılır. Yurtdışı fuarların en meşhuru Frankfurt'tadır. Oraya Türkiye'den yine bazı şirketler gittiler. İçeride ise şu fuarlar düzenlenir. Tüyap Kitap Fuarı, Diyanet Kitap Fuarı, CNR Kitap Fuarı, Boğaziçi Günleri Kitap Fuarı, Kitap Dünyası Kitap Fuarı ve benzerleri. Yayınevleri, bu fuarların bir çoğuna iştirak ederler. Fakat ne yazık ki çoğu zarar ettirir. Hele son senelerde vaziyet daha da kötü. Kriz en fazla bu sektörü vurdu. Buna rağmen yayıncılar takdir edilmesi gereken büyük bir fedakârlıkla maddi-manevi çilelere katlanarak yayın dünyasına hizmet vermeye çalışmaktalar. Böylece yazara, okuyucuya ve ülke kültür ve ekonomisine katkılar sağlanmakta. Doğruyu konuşmak gerekirse verginin "v"sinin yayın iş koluna uğramaması lazım. İşte o insanlar bir fuarda daha okuyucuyla kitabı buluşturmaktalar. Fuarların faydası, kitapların topluca görülmesi, aracısız alış-veriş ve indirimlerdir... Bugün cumartesi, yarın pazar daha sonraki günler tatil ve İstanbu Beylikdüzü'nde yüzlerce yayınevinin dahil olduğu bir kitap fuarı var. Şehrin çeşitli semtlerinden servisler kalkmakta. Aşığa Bağdat sorulmaz/Ufukları aşar gider. Şimdi kitap severler de yolları kat ederek Tüyap Kitap Fuarına gidecekler, gitmeliler. Hem de ailece. Bir zamanlar memleketimizde sinema ölmüştü. İlkin reklam filmleri hayata doğdu. O zaman hep dedik. "Bu reklamlar, yakında uzun metrajlıda da hamle yapacağımızın habercisi". Öyle de oldu. Bu fuarlar, bu çileler, bu emekler, bir gün okuyucuya kitabı sevdirecek, onların arasını düzeltecek. Hükümetlere bu konuya önem verileceği gerçeğini gösterecektir. O zaman bizde de kitap baskıları yüz binlerle milyonlarla ifade edilir. O zaman bizde de iki kitap çıkartan bir yazar imrenilecek gibi yaşar. O zaman bu toplum da kültürde dünya standartını yakalar. O mutlu zamanın tez gelmesi için gazetelere de radyolara da televizyonlara da TBMM'ye de büyük görevler düşüyor. Onun için bu sahada atılan her adımı önemsiyoruz. Yeter artık, bu magazin programları bitsin. Bitmese bile asgari miktara düşsün. Ortalık okur-yazar cahillerle dolu. Okuma yazma oranı yüzde 101 olsa ne çıkar? Kültürlü toplum olmanın tek ölçüsü satılan ve okuna kitap sayısıdır. Kitabın yerini ne televizyon alabilir, ne gazete. Onun için hafta sonu ve tatil günlerini kitap dünyasını keşfederek geçirmelisiniz. Yurt dışı ve Anadolu'da olanlara gelince. Yayınevleri, web sitelerinde onlara da aynen fuar şartlarıyla online alışveriş imkânı sağlamışlar. Şunu unutmamalı. Bağımsızlığımız, paramızın değeri kadardır. Paramızın değeri de kültürümüzün kuvveti kadar. Kültürün kaynağı ise KİTAP. Ekonomi de siyaset de edebiyat da kitaptan geçer. Kitabı zaruri ihtiyaç maddeleri arasına katan milletler kalkındı ve kalkınmakta.