YOKUŞTAKİ İTTİFAK

14 Mayıs 2023’te genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Seçime girecekler, belli başlı iki taraftır. Bu taraflara "ittifak" dendi.İlki "Cumhur İttifakı". Diğeri "Millet İttifakı". Millet İttifakı’nın diğer adı, 6’lı Masa…

 

Cumhur İttifakı, mart ayı başına kadar AK Parti, MHP ve BBP’den meydana geliyordu. Martla birlikte YRP ittifaka dâhil oldu. HÜDA-PAR ise dâhil olmak üzere. Ancak bu parti dâhil olsa da olmasa da Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sn. Erdoğan’ı destekleyeceklerini alenen dile getirdi. Parti Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, bunu yapmaya mecburuz. Türkiye, küresel dayatmalarla karşı karşıya deme gibi mühim ve şuurlu bir tespit yapmakta.

 

Millet İttifakı, mart başına kadar şu 6 partiden mürekkepti. CHP, İYİ Parti, SP, GP, DEVA, DP. Bunların en kayda değenleri ana muhalefet CHP ve İYİ Parti idi. Diğerleri, sistemin önem kazandırdığı küçük partiler. İttifakın bir de gizli ortağı olarak HDP vardı. Bu parti sürekli saklandı. 3 Mart’ta meşhur Masa Kavgası çıkınca HDP cesaretlendi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na partilerini ziyaret etmesi için çağrılar yapıldı.

 

6’lı Masa, Şubat 2022’den Şubat 2023’e kadar her ay bir başka üye partide toplanıp toplanıp dağıldı. Cumhurbaşkanı adayı ismi üzerinde anlaşamıyorlardı. Bu keyfiyet, 3 Mart 2023’te SP’de yapılan toplantıya kadar devam etti. O gün Meral Akşener, toplantıya geldiğinde kendisine Kemal Bey, "5 parti, adaylığım konusunda mutabık. Sizin de bu karara muvafakat vermeniz gerekir" dedi. Bunun üzerine Meral Hanım öfkelendi ve dışarı çıktı. CB Sezer’in, Bülent Ecevit’in kafasına anayasa kitapçığı atmasındaki gibi bir hiddetle kameraların karşısına geçti. Ve ağzına geleni söyledi. Noter, kumar, sıtma, ölüm, dayatma kelimeleri geçen o ağır sözleri herkes bildiği için burada tekrar etmeye gerek yok.

 

Masa devrilmiş ve gündeme âdeta bomba düşmüştü. Sn. Akşener’in masaya bir daha dönmeyeceği düşünülüyordu. Ama, mahfuz bir mahcubiyetle döndü ve adı geçenin CB adaylığına imza verdi. Üst aklın ve İstanbul iri kıyım sermayesinin devreye girerek dayatma öyle değil böyle olur dercesine bir hışımla kaşlarını çatması üzerine Sn. Akşener’in eli mahkûm masaya rücu ettiği konuşuluyor.

 

Millet İttifakı için kırılma noktası olan bu siyasi vak’a, belli-başlı şu gelişmelere sebep oldu:

 

-Millet İttifakı’na güvenen vatandaşta bu duygu büyük ölçüde sarsıldı.

 

-İYİ Parti tabanı rahatsız oldu. Parti oylarında büyük kayıp yaşandı. Bir anket şirketi sahibinin bize verdiği bilgiye göre İYİ Parti, yüze 14’lerden yüzde 7’lere gerilemiş bulunuyor. Baraj sıkıntısı varmış. Diğer bir anketçi 7’yi biraz daha yukarıda göstermekte.

 

-HDP kapı aralığından sızarak İYİ Parti’nin yerine geçti. Meral Akşener’in masayı dağıtmasından sonraki iki gün içinde PKK, FETÖ taraftarları ve HDP sözcüleri seslerini duyurur oldular. Bunları dâvetler, ziyaretler ve Kılıçdaroğlu’nun "elbette ziyaret ederim!" şeklindeki beyanı takip etti.

 

HDP’nin saklı ortaklıktan görünür ortaklığa çıkması İYİ Parti’de daha da sancılara yol açtı. Meral Akşener, "Kılıçdaroğlu CHP adına konuşabilir" derken HDP Eş Başkanı Mithat Sancar, "Kemal Kılıçdaroğlu Masanın CB adayıdır. Onunla yapacağımız görüşme, aynı zamanda Millet İttifakı’yla görüşmemiz olacaktır” der oldu.

 

Hâlbuki Meral Akşener daha evvel "biz, HDP’nin olduğu masada olmayız!" demişti. Şimdi de inanarak veya mecbur kalarak yine bu görüştedir. Dolayısıyla Masa Krizi, bu defa HDP krizini doğurmuştur.

 

Bu, şu demektir:

 

Masadan, Millet İttifakı’ndan ya HDP veya İYİ Parti gider. İYİ Parti’nin gitme ihtimali daha yüksektir. Bu da 6’lı Masa’nın tamamen dağılması anlamına gelir. Hele sosyalist marjinal partiler de kabul edilirse İYİ Parti hiç kalmaz, kalamaz.

 

6’lı Masa’nın/Millet İttifakı’nın HDP diye bir meselesi var. Bu bir. İkincisi müstakbel aday krizidir. Kılıçdaroğlu, adı-sanı olmayan partiler dahi ortaklarına ittifakın alacağı MV sayısının üçte birine denk 54 vekil vadetmiş bulunuyor. Partiler, aday listelerini 9 Nisan’da YSK’ya vereceklerdir. Yılları CHP’de geçmiş kimseler değil de kerhen kurulmuş ve zorla bir arada duran bir ittifaka ait adayların tercih edilmesinin CHP’de kazan kaldırmaya yol açmaması imkânsızdır.

 

Beri taraftan Karamollaoğlu, genel başkanların vekil olmayacaklarını ileri sürdü. Akşener bunu anında reddetti. Yine Karamollaoğlu, ittifak içinde SP, GP, DEVA’dan meydana gelecek bir ittifak fikrini ortaya attı. Bunu da Babacan kabul etmedi. Bu sıkıntılar, aşırı sol partiler masaya gelmeden önce doğmuştur. Geldiklerinde çok daha büyük kavga mümkün olabilir. HDP’ye bakanlık vaadi ise çok sertleşmeye yol açar. HDP’ye açık veya örtülü özerklik teminatı ise büyük bir zelzeleye sebep olur.

 

Bir husus daha var.

 

Listeler, YSK tarafından kesinleştirildikten sonra AYM, normal yargılama sürecinde HDP’yi kapatmış olabilir. Takvim böyle denk gelebilir. Böylece birçok isme siyaset yasağı gelirse ne olur? Böyle bir ihtimal var mı? Dâva devam ettiğine göre var. Seçim gününden evvel Anayasa Mahkemesi böyle bir karar açıklarsa Millet İttifakı dökülür.