Zeynep Dilara

A -
A +

AB İlerleme Raporu açıklandı. Raporda 2004'te, 2007'de birliğe kimlerin tam üye olacakları isim isim sıralanmakta. Türkiye'ye ise tarih yerine nasihat veriliyor. Şimdi Türkiye'nin en önemli gündem maddesi bu. Avrupalılar haksız mı? Bir başka ifadeyle Türkiye, bu muameleyi hak etmedi mi? İşte ilerleme raporunun yazıldığı günlerdeki bazı unutulmaz vak'alarımız. Hatta bunlardan bir kısmı raporun açıklandığı saatlerde cereyan etti. -Televizyonlar bugün de kapatılıyor. Raporun açıklandığı gün 3 televizyon yayın yapamıyordu. Son misal haber televizyonculuğunda mükemmel yayıncılık yapan Haber Türk. -Gazete yayını durduruluyor. Sonuncusu Milli Gazete. -Fikrinden dolayı yazar mahkum oluyor. İşte Mehmet Şevket Eygi. -Milenyum, 21. Yüzyıl gibi havai tarafı parlak laflara rağmen ebeveynler çocuklarına bugün de diledikleri ismi veremiyorlar. Anlatalım. İnternetHaber. Com web sitesi haber müdürüne baba olmasının sevinci çok görüldü. Mehmet Özışık, bu hafta içinde dünyaya gelen yavrusunun ismini nüfusa tescil ettirmek için gerekli evrakları yanına alarak nüfus müdürlüğüne gitti. Fakat, müdire hanım. Zeynep Dilara ismini reddetti. Uzun mücadele babanın kaymakamlığa "her türlü cezai işleme razıyım" diye dilekçe vermesiyle kayıt yapılabildi. Müdirenin verdiği bilgiye göre kendilerine Arapça isimlerin kabul edilmemesi için yukarıdan emir gelmiştir. -Zeynep Dilara bir bebek. Başak Şahin ise bir tıp öğrencisi. O da geçen hafta yerlerde sürütülerek nezarete alındı. Suçu İstanbul Üniversitesi Rektörürü konuşurken onu eleştirmesi. Hadiseyi ekranlardan hatırlarsınız. Bir genç kız fikrini dile getirdi diye çok kötü manzaralara sokuldu. -Ekran ve sokaklardan hatırlayacağınız fevkalade ayıp bir manzara daha var. Din okulları olan İHL'de din tahsili yapan öğrencilerin inançları ve o mesleğin gereğine uygun olarak giyindikleri kıyafetlerinden dolayı sokulmamaları. İkinci sınıf insan muamelesi gören o mazlum çocuklar, seslerini duyurabilmek için son çareyi kendilerini zincirlerle demir parmaklıklara bağlamakta buldular. Polis, demir kesici makaslarla zincirleri keserken bazı velilerle çocuklar yaralandı. O kadar da değil. Bugün o çocuklardan birinin 50 yaşındaki annesi göz altında. Doktor raporuna göre 50 yaşındaki kadın, bir düzine polisi hastanelik etmiş. İnanılması o kadar zor ki. Hadisenin filmine tekrar tekrar baktık. Kadıncağız elini dahi kaldırmamakta. -Geçen ay da bir eski parlamentere yurt dışına çıkma izni verilmiyordu. Halbuki o şahıs ilik kanseriydi. Bunun üzerine avukatları AİHM'de dava açıyorlardı. Bunlar ve işkenceye kadar varan daha bir çok üzücü mesele. Maalesef yaşanıyor. Maalesef var. Onun için Güney Kıbrıs dahi AB'ye kabul edilirken Türkiye'ye nasihat verilmekte. Hayıflandığımız o değil. Bir gün AB'ye girilir. Girilmese bile başka çare bulunur. Milletimizin mevcudiyeti AB ile kaim değil. Bizim düşündüğümüz şu. Bugün bebek olan Zeynep Dilara 2020'ler Türkiye'sine geldiğinde sırf ismi yüzünden ailesinin yaşadığı dramı idrak edecek ve elbette bugünleri şiddetle kınayacak. O günlerde bu günler yakın tarih olacak. Tarih yargılayacak. Bugünlerden o günlere iftihar edilecek hangi mirası bırakıyoruz? Herkesin yaptığı bir gün karşısına gelecek.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.