Beyin çürümesi

A -
A +

Oxford sözlüğü 2024 yılının en popüler kelimesini “Beyin çürümesi” olarak açıklamış. İngilizcesi “Brain rot” olan bu kelime şöyle tarif ediliyor;

 

Önemsiz veya zorlayıcı olmadığı düşünülen bilginin aşırı tüketimi sonucunda, bir kişinin zihinsel ya da entelektüel durumunun bozulması.”

 

Düşük kaliteli, birbirinden kopuk ve atıştırmalık cinsten bilgileri çok tüketince zihin bulantısı yapıyor yani. Sürekli abur cubur yiyen kişinin midesinin bozulması gibi bir durum.

 

Biz mi bilgiye ulaşıyoruz, bilgi mi bize bulaşıyor emin değilim. Sosyal medya penceresini açtığımız anda bataklık sinekleri gibi üşüşüyorlar beynimize. Vızır vızır bir gündem düşünce dünyamızı seyreltiyor.

 

İşte bu yüzden bir şiiri bile baştan sona okumaya tahammülümüz kalmadı. Elimize kalın bir kitap alınca içimize sıkıntı basıyor. Her şeyle “Bir arkadaşa bakıp çıkacağım” kıvamında ilişki kuran bünyemiz, uzun süreli ve seviyeli birlikteliklere tahammül edemiyor.

 

Edebiyatla flört ediyor, sanatla gönül eğlendiriyor, bilgiyle kırıştırıyoruz. Sonuç olarak karakter sınırı olan pencerelerde postmodern bir delilik yaşanıyor ve topyekûn çıldırıyoruz.

 

Popüler kültürün vizyonu bu zaten. Kandırmak ve ikna etmek. Bunun için de beyinlerin çürümesi, entelektüel durumun bozulması lazım. Kimse akli melekeleri sağlıklı bir şekilde çalışan birisini kolayca kandıramaz.

 

Önce insanların duygusal reflekslerini bozacaksın. Sonra bütün değerleri değersizleştirerek kültürel hassasiyetleri çayıra salacaksın. Üstüne bir de günlük olarak tok karnına gereksiz bilgi yüklemesi yaptın mı tamamdır. Gerisini algoritmaya bırakacaksın.

 

Mesela ülkenin ekonomik durumuyla ilgili artık kimse mali analizlere bakıp kafa yormak istemiyor. Birisi iki tane fotoğrafı yan yana koyuyor. Solda külliyede yemek yiyen siyasetçiler… Sağda çöp tenekesinin dibine oturmuş kuru ekmek yiyen bir adam... Altında da “İşte geldiğimiz durum bu” yazıyor.

 

Paylaşımın altında herkes iktidara öfke kusuyor. Vay be! Düşünme becerimiz bu seviyede mi yani? Resmin bütününü görmek bu mu?

 

Bu paylaşıma tepki göstermek isteyen birileri de son model telefon almak için geceden sıraya giren insanların fotoğrafını yayınlayıp, altına “Hani ekonomik kriz vardı ülkede. Şu kuyruğa bakın!” yazıyor. Binlerce insan da yorum yazıyor desteklemek için.

 

Ya kardeşim! O fotoğrafta 30-40 kişi var. Aklımız mı örtüldü?

 

Zıtlıklar üzerinden algı operasyonu yapmak ve işin kötüsü başarılı olmak beyin çürümesinin en büyük ispatı bence. Çünkü iki uçtan alınmış örneklerle kompozisyon oluşturulmaz. Daha doğrusu oluşturulur da normal şartlarda bir etkisi olmaz. Ama şartlar hiç normal olmadığı için çok etkili oluyor.

 

Düşünce dünyamız gerçekten felç olmuş durumda. Birkaç saniyelik video seyredip birilerini linç ediyor, bir fotoğraf karesinden ihtilal yapıyoruz. Pandemi döneminde market sırasında elindeki Luppo ile bekleyen bir adam vardı, hatırlarsınız. Ne kadar ayıp ettik o adama. Ben bile eleştirmiştim o adamcağızı!

 

Şimdi düşünüyorum da ne kadar saçma bir durum! Akşam bisküvi yemek isteyen masum bir adama saldırdık toplanıp ülke olarak. Ve hiç utanmadık.

 

Bilgiyi üretenler berrak bir zihin istemiyor. Ne kadar bulanık olursa o kadar iyi. Narkozu kestikleri anda çığlık çığlığa uyanacak insanlar. Bu yüzden her gün gereksiz bilgiler güncelleniyor. Zihinler sadece gündem kırıntılarıyla beslenince de düşünce çürük raporu alıp kırıtıyor.

 

Bir hafta faili meçhul cinayet, öbür hafta verilmeyen penaltı, diğer hafta bilmem ne derken fiber ağlarla açılan damar yolundan zihinler resmen iğfal ediliyor.

 

Beyin çürümesin de ne yapsın!

 

 

 

Salih Uyan'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Hüseyin şahin12 Aralık 2024 23:17

Cok Haklisiniz tskler Ellerinize saglik hocam