Çıkma implant!

Sesli Dinle
A -
A +
Geçen hafta dişimde iltihap oldu ve uzun zamandır ertelediğim diş hekimi ziyaretini mecburi olarak gerçekleştirdim. Dişlerimin çoğunda problem olduğu için muayene biraz uzun sürdü ve implant tedavisine karar verildi. Diş hekimi, cerrahla birlikte tedavi planını oluşturmak için bir randevu daha verdi.
 
İkinci randevuda koltuğa oturup ağzımı açtım. Diş hekimiyle cerrah da bir yandan ağzıma, bir yandan da ekrandaki röntgene bakarak konuşmaya başladılar. Dediklerini tam anlayamıyordum ama durumun pek iç açıcı olmadığı belliydi.
 
Muayene bitince koltuktan kalktım ve yine bir köşe yazısının ilk satırlarında olduğumu bilmeden “Ne kadar tutar bu iş ortalama?” diye sordum.
 
Diş hekimi oturup bayağı bir hesap yaptıktan sonra önündeki ufak kâğıda bir rakam yazdı. Eğilip baktım. Sonra gözlerimi ovuşturup sıfırları bir daha saydım. Emin olmak için de rakamı okuyup diş hekiminin onaylamasını bekledim.
 
Maalesef onayladı. Doğru okumuşum yani.
 
“Biraz yüksek gibi sanki” dedim gözlerimi kısarak.
 
“İmplant olunca böyle oluyor” dedi diş hekimi. “Pahalı bir vida sonuçta.”
 
Vidayı duyunca ani bir sanayi refleksiyle "Çıkma bulabilir miyiz acaba?" cümlesi dilimin ucuna kadar geldi ama geri gönderdim. Ortam “Bize ne olur?” veya “Yap bir şeyler, maksat damağımız alışsın” gibi cümleler için de pek uygun gözükmüyordu. Bu yüzden sustum.
 
Bu arada diş hekimi yüzüme düşen gölgeyi fark edip, “Ben Alman marka implantlar için fiyat verdim” dedi. “Yerlisi de var ama çok tavsiye etmiyorum. Tofaş ve Audi gibi düşünebilirsin.”
 
O anki psikolojimle Şahin de çok sempatik geldi aslında. “Ayağımızı yerden kessin yeter” diyecektim ama onu da demedim. Son çare, “Taksit oluyor mu?” diye sordum.
 
Tedavi bitene kadar ödemeyi tamamlamanız gerekiyor” dedi diş hekimi.
 
“Ne kadar sürer peki tedavi?”
 
“İmmediat yükleme yapıp yapmayacağımıza göre değişir.”
 
“Yani?”
 
“Yani eğer çene kemiğinde problem yoksa çekim sonrası beklemeden çakıyoruz” dedi hekim.
 
Taksit süresi kısalıyordu bu durumda ama titanyumun gram fiyatı arttıkça benim vidalar da tavan tavan gidebilirdi. O yüzden, “Tamam o zaman. Ne kadar erken çakarsanız o kadar iyi benim için” dedim.  Çıkarken diş hekimi, “Cuma günü gelmeden önce mutlaka bir tomografi çektirin. Alt ve üst çene için ölçümlü olacak” dedi ve bir kâğıt yazdı.
 
Çıkınca internette bir araştırma yaptım. Avcılar’da bir görüntüleme merkezi bulup hemen aradım ve ücreti sordum.
 
“Tek çene 350 TL” dedi telefondaki ses.
 
Ben de “İki çene ne olur?” dedim direkt.
 
Bir sessizlik oldu. Sonra adam, “700 TL” dedi. Adamın ses tonundan bu kampanya beklentimin çok saçma olduğunu anladım ve randevu alıp görüntüleme merkezine gittim. Parayı verirken de, “Biraz indirim yapabilir misiniz?” diye sordum bu sefer.
 
“Maalesef” dedi adam. “Eğer anlaşmalı olduğumuz bir hekim yönlendirmiş olsaydı yapabilirdik ama şu anda bir şey yapamıyorum."
 
“Peki, teşekkürler” deyip kartı uzattım.
 
Adam kartı aldı, biraz bekledi, sonra da dönüp, “Herkes acayip pazarlık yapıyor. Siz şimdi zorlamayınca hoşuma gitti. Sizden 550 TL alacağım” dedi.
 
İlk defa pazarlık yapamıyor olmam bir işe yaradığı için çok mutlu bir şekilde eve döndüm. Sonra da sağlık temalı bir yazı yazmak için oturdum ve yaşadıklarımı immediant yüklemeyle kâğıda aktardım. Gerçi yazı akarken konu ekonomiye döndü ama yapacak bir şey yok!
 
Bu arada bu olayı kime anlatsam, “Ooo, çok uygun fiyat vermişler!” gibi tepkiler aldım. Artık ya benim piyasadan hiç haberim yok. Ya da milletin benim durumumdan haberi yok. Bilemedim.Aman dişlerinizi iyi fırçalayın! Ben bayağı çektirdim, bari siz çektirmeyin. Çünkü çenedeki boşluklar inanın hiç kolay dolmuyor.Neyse, Allah başka dert vermesin. Haftaya görüşmek üzere...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.