Bir süredir YouTube’da Müge Anlı’nın programlarını seyrediyorum. Bunu bazı ortamlarda söylediğim zaman genelde burun kıvırarak “Sen de mi ya? Gerçekten mi?” şeklinde tepki veriyorlar. Evet gerçekten! Hiç kıvırmaya gerek yok. Çünkü bu program bir belgesel aslında. Türkiye’nin sosyolojik yapısındaki bozulmayı, toplumsal çözülmeyi ve kültürel çürümeyi anlatan müthiş bir belgesel hem de.
Programı seyrederken hayretten hayrete sürükleniyorum. Çok konu birikti aslında ama bugün tek bir şeyden bahsedeceğim: TikTok...
Sağdan soldan duyuyordum bu uygulamanın zararlı olduğunu ama bu kadarını tahmin etmiyordum. Seyrettiğim bölümlerin içinde eğer bir aldatma varsa, orada mutlaka TikTok var. Hiç şaşmıyor.
Kadın 50 yaşında. Çoluğunu çocuğunu ortada bırakıp başka birisine kaçmış. “Nasıl tanıştın?” diye soruyorlar. Cevap TikTok!
14 yaşında kızdan iki haftadır haber alınamıyor. Arayıp buluyorlar. 40 yaşında bir adamla başka bir şehre gitmiş. “Bu adamı nereden tanıyorsun?” diye soruyorlar. Cevap TikTok!
Kadın kayıp. Kocası ağlayarak “Karımı bulun!” diye feryat ediyor. Araştırmalar sonucunda kadının kocası tarafından öldürüldüğünü öğreniyoruz. Cinayet sebebi aldatma. Aldatma sebebi; yine TikTok!
Yani TikTok aile yapısının dibine dinamiti koymuş ama bizde tık yok!
***
Sosyal medya deyince aklımıza hemen gençler geliyor. TikTok bu anlamda diğer uygulamalardan farklı. Çünkü çoluk çocuk, genç yaşlı demeden herkesi hedef alıyor. En önemlisi de büyük şehirlerdeki kültürel yozlaşmanın Anadolu’ya transferinde müthiş bir lojistik destek sağlıyor.
Görünür olmak için yaşanan kolektif çılgınlık da kültürel sermayeyi yiyip bitiriyor.
1071 yılında Malazgirt Zaferiyle Anadolu’nun kapısı Türk ve İslam dünyasına açılmış, Bizans tehdidine kapanmıştı. Şimdiyse açılan canlı yayınlarda Anadolu resmen yeniden saldırılara açık hâle gelmiş durumda. Yemenili ablalar ve çarıklı amcalar kültürel baskının hissedilmediği uzaktan flörtleşme sistemiyle yuvalarını dağıtıyorlar.
İnanılır gibi değil!
Kadın beş çocuğunu ortada bırakıp başka bir adama kaçmış. Telefonda pişkin bir şekilde, “Ama çok sevdim” diyor. Aşk her şeyi affeder mi? Günümüz normallerine göre affediyor demek ki! Çünkü inanılmaz rahatlar. “İlişkimiz artık heyecanını kaybetmişti” açıklamasıyla her türlü rezaleti zihinlerinde aklayabiliyorlar. Bunu söylerken de zihinlerine bir sülük gibi yapışmış dizi repliklerinden sufle alıyorlar...
Bir yerlere füze düşmediği için olayın vahametini fark edemiyoruz ama parça tesirli bombalar aile yapısını paramparça ediyor.
Bu uygulamayı sadece bilinçsiz insanların toplandığı, saçmalık üretilen bir platform olarak görmek büyük hata olur. Çünkü toplananlar bilinçsiz ama toplayanların gayet bilinçli olduğu açık. Her şey bir plan dâhilinde gerçekleşiyor.
Önce evin mahremiyetini yok etmek için evdeki perdeleri ardına kadar sıyırdılar. Kadın, erkek, çoluk, çocuk kameranın önünde göbek atmak normalleşti. Evlerin perdesiyle birlikte ar perdesi de yırtıldı!.. Mahremiyetle birlikte mahcubiyet yok oldu... Kızarmayan yüzler bir gurur vesilesi olarak sunuldu...
Sonuç olarak şeytan online olduğundan beri fiber ağlarla yayılan ahlaksızlık artık kota aşımına girmiş durumda. Tarihin belki de en büyük ahlaksızlık akımı, yeni medyanın pazarladığı eğlence maskesinin altına gizlenerek Anadolu’yu işgal ediyor.
Bence işi gücü bırakıp bu TikTok olayına eğilmemiz lazım. Hatta eğilmeyi falan boş verip direkt yasaklamak lazım.
Çünkü Anadolu irfanı valizini toparlamış göç etmeye hazırlanıyor.
Salih Uyan'ın önceki yazıları...
salih hocam merhaba, müge anlı ve diğer benzer programlar ne hikmetse hep anadolu insanının orta halli insanlardan seçiliyor ve maalesef iş yapayım derken Aile kurumlarını dinamitliyorlar lütfen dikkat...
Sayın Salih bey, tiktokdan önce Facebook ile başladı bu yozlaşma tiktok kapansa Facebook var. O kapansa başka program olacak. İşin çözümü kapatmak yasaklamak değil, imanlar, ibadetler, örfler ahlaklar bitti Salih bey sorun bu. Sorun Abdülhamit devrilince başladı yavaş oldu ama şimdi iliklerimize kadar hissediyoruz. RTÜK var ama dizilerin halini görüyorsunuz. Gündüz yayınları altında o yaşanan aile dramlarını teşhir eden programları görüyorsunuz. Yazık milletim çok cahilleşti. Üniversite mezunları artmasına rağmen