Kariyer enflasyonu

A -
A +

İnsanın değeri, değer verdiği şeylerle ölçülür. En çok değer verdiğiniz şey paraysa, kıymetiniz TL cinsinden hesaplanabilir mesela. Eğer kariyerse, uzmanlığınız kadar insan olursunuz. Yani değeriniz, değer verdiğiniz şeyin cinsiyle belirlenir.

 

Günümüzde en çok değer verilen şeylerin başında kariyer geliyor. Neoliberal politikaların kollarında palazlanan bir kişisel ve mesleki gelişim heyecanı dinmek bilmiyor.

 

Millet aldığı eğitimleri, öğrendiği şeyleri pazara çıkarmış satmaya çalışıyormuş gibi. Askerde "iş kitlemesinler" diye hiçbir şey bilmiyormuş havasında gezenler, tezkereyi alır almaz ünvanları tezgâha balık istifi dizip pazarlamaya başlıyor.

 

Ama biraz vakit geçirince birbirinin kopyası olan düşüncelerin ambalajlanıp servis edildiğini görüyorsunuz. Moda kavramlarla örülmüş sanal bir dünyada herkes sanki birbirini kandırıyor. İnsanlığın ortalamasını alan bir algoritma, öz geçmişler üzerinden herkesi kategorilere ayırıyor.

 

Sertifika sayacı attıkça listeler değişiyor. Kravat, laptop ve kahve üçgeninde kurulan sanal hayatlardan buram buram yapaylık kokusu geliyor.

 

Evindeki musluğu tamir edemeyen adamlar, iklim değişikliğiyle ilgili tez yazıyor. Komşularının ismini bilmeyen kişiler, iletişim eğitimi veriyor. İş yerinde herkesle kavgalı olan tipler, çatışma teorilerini analiz edip çıkarım yapıyor.

 

Yani bütün insani değerleri geçim derdine sürükleyen bir kariyer enflasyonu, insanlık tarihinin en sevimsiz dönemine damgasını vuruyor.

 

 

Çıkrık ve pompa

 

 

Bence iş dünyasının en büyük problemi samimiyetten ve gerçekçilikten giderek uzaklaşıyor olması. Öz geçmişe satır eklemek için girişilen mesleki gelişim ve uzmanlaşma çabaları, asıl hikâyeyi bize unutturuyor. Hayatla aramıza giren araç gereçler arttıkça, insan bölünerek azalıyor.

 

Kuyudan çıkrıkla su çeken çocukların hayatla ilişkisi, damacana pompasına asılan çocuklara göre elbette daha samimi ve gerçekçidir. Asıl kaynak insanın karakteridir. Karakter oluşumu da doğumdan itibaren kalple beyin arasında ilmek ilmek işlenen bir müfredata bağlı olarak gelişir.

 

Özgeçmişlere yüklenen kariyer hikâyeleri ise damacana üzerine yapıştırılan ambalaj gibidir. Kuyudaki su kurumuşsa, öz geçmişlerde pompalanan kariyer hikâyeleri bir işe yaramaz.

 

Eğer siz insani erdemleri arkaya atıp sadece vitrine yoğunlaşırsanız, bir süre sonra ahlak yetersizliğine bağlı olarak karakter ölümü gerçekleşir. O saatten sonra da saatinizin kaç liraya mal olduğunu hesaplayan birileri her an fişinizi çekebilir. O yüzden fazla şey yapmamak lazım.

 

“Bugün de karnımız doydu çok şükür” cümlesi, kariyer haritalarının en yüksek rakımlı noktası olabilir.

 

 

Taşınmaz mallar

 

 

Yaşarken verdiğin bütün pozlar, öldüğünde tek bir kareye sığacak. Aldığın eğitimler, mezun olduğun okullar, tırmandığın kariyer basamakları… Bütün mesele işte o kareye bakarken ne hissedeceğin…

 

Aldığın eğitimle insanlığın hayrına ne yaptın diye sorulacak? Kariyer basamaklarını tırmanırken kaç kişinin ayağına bastın, ders çalışırken niyetin neydi, onlara bakılacak.

 

Yaşadığın yıllar tek bir nefesin içine sığıp, tek bir cümle olacak. Bütün mesele işte o tek cümlenin içine sinip sinmeyeceği…

 

O tek nefeslik anda diploma aldığın üniversiteler değil, gönlünü aldığın kişiler sayılacak. Kaç lira kazandığına değil, kaç gönül kazandığına bakılacak.

 

Eğer insanlığın hayrına bir şey yapmaya çalışmıyorsan, yaptığın bütün işler boğaz tokluğunadır.

 

Bir kişiye tepeden bakıp küçümsediğin anda aldığın bütün eğitimler çöptür. Sinirlerine hâkim olamayıp kalp kırıyorsan, diplomaların hükümsüzdür.

 

Eğer “Niçin?” sorusunu hayatından çıkardıysan, niyetini bozduysan ve sadece kendini düşünerek bir hayat görüşü oluşturmuşsan, başarı hikâyen uzmanlaştığın alanın metrekaresi kadardır.

 

Ve son olarak…

 

Eğer ev, arsa almaktan gayri bir amacın yoksa hayatta, şunu iyi bil ki ölüm karşısında bütün mallar taşınmazdır.

 

 

 

Salih Uyan'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Pinhan29 Ocak 2025 09:52

Müsait oldukça yazılarınızı takip etmeye çalışıyorum hepsi birbirinden değerli fikirlerinizi bizlerle paylaştığınız için teşekkür ediyorum. Her cümlesini beğenerek okudum, başarılar.

Olcay23 Ocak 2025 17:13

Teşekkür ederim . Çok güzel bir yazı, tespitleriniz ve tavsiyeleriniz için ayrıca teşekkür ederim

Fahmerve23 Ocak 2025 10:04

Çok güzel özetlemişsiniz günümüz insanının genel düşünce ve davranış kalıbını,elinize sağlık.