Kuyruk acısı

A -
A +

Geçen hafta sonu kitap fuarına katılmak için Trabzon’a gittim. Fuar alanına vardığımızda dışarıda yüzlerce metrelik bir kuyruk gördüm. Yaşları 12-18 arasında değişen ergenler soğuk havaya rağmen büyük bir neşe ve heyecanla bekleşiyorlardı.

 

Yanlarına doğru yaklaştığımda bir hareketlenme olmayınca beni beklemediklerini anladım. Sonra “Kimdir bu soğuk havada çocukları ip gibi dizen arkadaş?” diye merak edip kuyruğun önüne gittim. Adını daha önce hiç duymadığım, 20 yaşlarında bir yazar vardı masada.

 

Sırayla herkesle kucaklaşıyor, selfie çekiyor, sonra da imza atıyordu. Arada bir ayağa kalkıp kalabalığı selamlıyor ve kuyruktakiler çığlık atarak, havalara zıplayarak karşılık veriyorlardı.

 

İçimde kımıldanan kıskançlık hissine hafif bir tekme atıp, çocukların ellerinde tuğla gibi tuttukları kalın kitapların ismine baktım. Sonra da fuar alanına girip o kitapları buldum ve ilham almak için ayaküstü biraz okudum.

 

Okudukça bana bir aydınlanma geldi. Okurlarım arasında kitap yazmak isteyenler veya kuyruk özlemi olan yazarlar olabilir diye bu aydınlanmayı 10 maddede özetliyorum.

 

     ***

 

1. Önce hikâyedeki karakterlere değişik isimler bulacaksınız. Adal, Arman, Barın, Çakıl, Delfin, Ateş gibi…

 

2. Sonra bir tane erkek karakter oluşturacaksınız. Bu erkek liseli olacak, isyankâr olacak. Nasıl oluyorsa o yaşta hayatın sillesini yemiş olacak, şiddete ve kötülüğe meyilli olacak. Her türlü pisliği tadacak ama alışmayacak. Zeki olacak ama çalışmayacak.

 

3. Ardından bir kız karakter oluşturacaksınız. Kızın ailesiyle arası mutlaka bozuk olacak. Anne baba ayrı yaşayacak. Kız geçmiş travmalarını sürekli yanında taşıyacak.

 

4. Hafif bir asosyallik çeşnisiyle karakterlere yalnızlık ögesi eklenecek. Arada bir gelen intihar düşüncesiyle gerilim tetiklenecek.

 

5. Kız ailesiyle problemler yaşarken erkek karakterle tanışacak. Yaşadığı rutin ve sıkıcı hayatı birden şenlenecek. Kız çocuğa âşık olacak. Ama çocuk o sırada başka bir kızla ilişki yaşıyor olacak.

 

6. Araya aşk ve ihanet üçgeninin acısını iki eşit parçaya bölen kavgalar eklenecek. Bol küfürlü cümlelerde ergen hezeyanlar horon çekip tepinecek.

 

7. Aşk teması işlenirken marjinal olunacak, Anadolu esintisinden kesinlikle uzak durulacak. Mesela lambada titreyen alev üşümeyecek, kara tren gecikmeyecek, şu dağlarda kar olmayacak. Sevginin dışa vurumu “Sensin ağzıma yakışan en güzel küfür” veya “Ben kuş gribi sen tavuk” kıvamında gerçekleşecek.

 

8. Finale doğru yaklaşırken Müge Anlı’nın eski programları seyredilerek hikâyenin üzerine bir cinsel sapkınlık çeşnisi serpilecek. Yanaklar pembeleşinceye kadar yavaşça karıştırılacak.

 

9. Hikâyenin sonunda “İçindeki sesi dinle” sloganıyla “Sana kimse karışamaz” mesajı kulak memesi kıvamına gelene kadar çırpılacak.

 

10. Son olarak kitaba “Cinnet” veya “Müptezel” gibi tek kelimelik vurucu bir isim bulunacak. Arka kapağa da aşağıdaki gibi ağır edebî bir metin yazılacak:

 

Başrolünde sen olan uzun metrajlı bir film senaryosu yazayım dedim, kısa film oldu. Hatıralarımızı montajladım, fragmandan öte bir şey çıkmadı. Ben de ikinci el kelimelerimle sıfır ayarında bir hikâye yazdım yokluğuna. Bu senin hikâyen aslında. Belki kendimden çıktım yola ama hangi sayfaya girsem sonunda sen vardın. Bendeki senle sendeki ben birazdan buluşacak ve ortalık karışacak. Sana kendini bulmayı değil, kaybetmeyi vadediyorum. Sensiz kalmayı göze alabilecek kadar cesaretin varsa, şimdi okumaya başla...

 

     ***

 

Yüz metre kuyruk için girilir mi bu işe emin değilim. Ben girsem Barın hikâyenin bir yerinde kesin tövbe edip cumaya falan gitmeye başlar. Çakıl da boşta kalıp İSMEK kursuna yazılır. Böylece bizim kuyruk hayal olur.

 

O yüzden hiç girmiyorum ama siz bir deneme yapabilirsiniz.

 

Cesaretiniz varsa şimdi yazmaya başlayın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Nigar 5 Aralık 2024 07:47

Ben çok başarılı buluyorum yazılarınızı.Okumayi onceledigim kalemlerden siniz.Bu yazınızda da halimizi pür melalimizi ne güzel anlatmışsınız .