Siber intihar

A -
A +
Avustralya'nın Melbourne kentinde yaşayan, 14 yaşındaki Şeniz Erkan isimli genç kız intihar ettiğinde ailesi büyük bir şok yaşadı. Çünkü kızlarında dikkat çeken hiçbir anormal davranış yoktu. Ancak intihar vakasından sonra ortaya çıkan hikâyesi herkesi şaşırttı. Genç kızın sosyal medya hesapları kötü niyetli birileri tarafından ele geçirilmiş ve ardından onun adına iğrenç mesajlar atılmaya başlanmıştı. Cep telefonuna tehdit mesajları gelmişti ardı ardına.
Ve siber zorbalık şiddetini artırınca kız dayanamayıp intihar etmişti.
-
12 yaşındaki Rebecca Ann Amerika'nın Floride eyaletinde ailesiyle birlikte yaşıyordu. Rebecca bir sabah evden çıktı ve yakınlardaki bir çimento fabrikasına giderek kendisini yüksekçe bir yerden aşağıya bıraktı. Ölümünden sonra kızın siber zorbalığa uğradığını anlayan aile yine şaşkındı. Kızlarıyla ilgili şüphelendikleri hiçbir şey olmadığını söyleyen anne baba, ölüm sebebini birkaç gün sonra öğrendi.
Tıpkı diğer kurbanlar gibi Rebecca da arkadaşları tarafından sosyal medyada zorbalık görüyordu. İntiharından birkaç gün önce başlayan mesaj bombardımanında hep aynı cümleler geçiyordu; "Neden kendini öldürmüyorsun?", "Ölmen gerekiyor. Senin yaşamaya hakkın yok!"
Diğer örneklerde olduğu gibi bu kız da ölümün kıyısındaki son dakikalarını sosyal medyada geçirdi. Kik Messenger isimli uygulamada ismini "Ölü Kız" olarak değiştirdi. İki arkadaşına "Sonsuza kadar hoşça kalın" diye mesaj attı.
Ve ardından canına kıydı.
-
Amanda Todd 15 yaşında bir kızdı. İntihar etmeden önce kendisini adım adım intihara sürükleyen hikâyesini kartlara yazdı ve videosunu çekip Youtube sitesinde yayınladı. Videonun yayınlanmasının ardından da intihar haberi geldi. 
Amanda Todd'un hikayesi diğerlerine göre biraz daha üzücü. Todd henüz 12 yaşındayken internetteki sohbet odalarında biriyle tanıştı ve adam kızdan çıplak bir fotoğrafını istedi. Bu fotoğraf karşı tarafa gönderildikten sonra da intihara kadar uzanan olaylar birbiri ardına geldi.
Resmi aldıktan sonra kızı tehdit etmeye başlayan bu pedofil hastası isteklerini artırdı. Eğer dediklerini yapmazsa fotoğrafını tüm internete yayacağını söyleyerek tehditler savurdu. Kız teklifleri reddedince de hakikaten ailesi de dâhil olmak üzere fotoğrafı internet üzerinden herkese yaymaya başladı. Tüm sosyal çevrelerde alay konusu olmaya başlayan kız bir süre sonra baskılara dayanamayarak canına kıydı.
-
Bu üç olayda da ölüm sonrasında gençlerin sosyal medya hesapları incelendiğinde aslında intiharın ayak izleri görülebiliyor. Ama işin ilginci anne babalar hikâyelerin hiçbir tarafında yoklar. Çünkü çocuklarının sanal kimlikleriyle tanışmıyorlar.
Daha önce de birkaç yerde yazmış ve söylemiştim. Siber zorbalık şu anda bütün çocuklarımız için büyük bir tehdit. Siz akşamları televizyonun karşısında otururken, çocuğunuz odasında onlarca, belki yüzlerce kişiden dayak yiyor olabilir.
Kan ve ses olmadığı için farkına varmanız mümkün olmaz.
Eğer çocuklarımızın sanal kimlikleriyle tanışmak için gayret göstermiyorsak, biraz diken üstünde oturmamız çok iyi olur. Sosyal medya hesaplarını takip etmiyorsak, şifrelerini alıp düzenli kontroller yapmıyorsak durum pek iyi değil demektir.
Ölüme yürürlerken bile veda cümlelerini anne babalarına söylemek yerine, sosyal medya hesaplarına yazmayı tercih eden çocuklar bizi biraz düşündürmeli!
Hayattaki son dakikalarını sosyal medyada geçirmeyi tercih eden genç insanlar, yaşadıkları her dakikayı, hissettiği her duyguyu kendi ailesiyle değil, gerçek hayatta tanımadığı insanlarla paylaşıyor. Sevinçlerini, hüzünlerini, acılarını küçücük bir cep telefonu ekranına sığdırmaya çalışıyor.Ölümden dakikalar önce yarım kalan cümlelerini bile... Bu sizce de psikolojik ve sosyolojik olarak araştırılması gereken korkunç bir gerçek değil mi?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.