"Hayır! Gidemem abla!.."

A -
A +
"Babamla ablamın evinin arası sanırım 1 km mesafe. Ablamın mahallenin çok kenarında. Çağırsan duyulmaz. Etrafın ıssız olması beni daha çok korkutuyor. Dikenli tarlanın ortasındaki patika yoldan uçarak gitmem lazım." S aat gecenin ikisi, bir el uzandı üzerime. Baktım ablam. Korku ve endişeyle beni kaldırdı. -Kalk dedi, evde bir tıkırtı var. Mahallede bir hırsız lafı geziyordu zaten. Acaba bizim eve mi uğramıştı? Eniştem askerde olunca ben ablamın yanında kalıyordum. Evde sadece ikimizin olması beni daha çok korkuttu. Çatıya hemen dış kapının üst kısmından giriliyordu. Giriş dışarıdan olduğu için hırsızın işi daha kolaydı. Tekrar çatıdan içeriye bir giriş var. Kapalı ama ne kadar sağlam bilmiyoruz. Evin içinde bir o yana bir bu yana dolanıp duruyoruz. Korkudan âdeta ölüp ölüp diriliyoruz!.. Dış kapının cam bölümünden çatının giriş yeri görünüyor. Ablam: -Bir şey görüyor musun, dedi? Korkudan mı heyecandan mı bilemiyorum, cevap verdim: -Orada bir adam var. Hem de kırmızı gömlekli. Ablam hepten çıldırdı. Bu arada sanırım saat dört oldu. Ablamın sabahı beklemeye tahammülü yok. Bana talimat verdi: -Buradan koşarak git! Annemleri çağır gelsinler. Aman yarabbi! Kesinlikle olmaz dediysem de çare yok, ablam beni gönderecek. Kafaya koymuş. Hâlbuki elimizde av tüfeğiyle evin içinde geziyoruz. -Bir şey olursa kendimizi koruruz abla, sabahı bekleyelim, dediysem de ikna olmadı. Bu arada ilkokul beşe gidiyorum on iki yaşındayım. "Gitmem!" diye ağladıysam da ablam beni dinlemedi. Hazırladı: -Kapıyı açar açmaz koş, dedi. Babamla ablamın evinin arası sanırım 1 km mesafe. Etrafın ıssız olması beni daha çok korkutuyor. Dikenli tarlanın ortasındaki patika yoldan uçarak gitmem lazım. Tabii bu arada yolumun üzerinde bir dere bir de köpekli evi geçmem gerekiyor. Gündüz bile köpekli evin önünden geçerken binbir yol deneyip geçiyordum ya şimdi nasıl geçeceğim. Ablamın kapıyı açmasıyla örtmesi bir oldu. Ben dışarıda o içeride. Ayakkabıyı korkudan giyemedim elime adım. Hava, Rabbime şükür ki aydınlıktı. Patika yoldan dikenlere çarparak koş babam koş. Bir el sanki arkamdan tuttu tutacak. Dönüp de bakamıyorum korkudan. Dereye yaklaştım. Arkama bakayım dedim. Ne kadar yaklaştığımı anlayacağım. Dönüp bakmamla çığlık atmam bir oldu. Meğer evin uzun bacasını "adam bana bakıyor" sanmıştım. Ay ışığında o şekil gördüm. Şükür ki tez kendime geldim. Ayakkabıları giydim. Köpekli evi de şükür kazasız geçtik. Asfalt yola çıktım. Evimizi gördüm. Ama halen hızla koşuyorum. Evimiz müstakildi. Annem de tesadüf dışarı çıkmış. Beni kapıda görünce korktu: -Sen ne geziyorsun burada? Dedi. Ben soluk soluğa: -Anne eve hırsız girdi, ablam gönderdi, dedim. Annem babama duyurmadan, ağabeyimle Zafer Amca'mı yanıma vererek ablama yolladı. Amcam o zamanlar bizim dükkânda çalışıyordu. Babam bu olayı duysa bir olay daha olurdu. "Gecenin bir vakti ne işi var çocuğun sokakta, hele de bu kız çocuğuysa." Bu sebeple duyurmadık babama. Neyse, hırsız gerçekten var mıydı yok muydu bilemedik. Sabah oldu tekrar sağa sola baktılar bir şey anlayamadık. Ama ben aylarca kendime gelemedim. Nerede gürültü duysam anında paniğe kapılıyor bazen çığlık atıp olduğum yerde kalıyordum. Çok şükür ablamın eşi askerden üç ay sonra geldi. Yine o tıkırtılardan olmuş. Araştırınca anlaşılmıştı ki meğer köpeğin zinciri pencere demirine takılı. Köpek hareket ettikçe zincir ses çıkarıyormuş. 83 yılında yaşadığım bu sıkıntı köpeğin zincirinden hâsıl olmuş... O çocuk aklımla köpek bulunan eve bir yabancı girdiğinde köpeğin havlayacağını hadi ben çocuk aklımla düşünemiyordum, ablam da mı bilmiyordu? Aradan yıllar geçtiği halde o korku dolu geceyi unutamam!... > Rumuz: "Saygılarımla" Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.