Benim cep telefonuma bir şeyler olmaya başlamıştı. Ay daha yeni yüklediğim kontör bir de bakıyorum bitiveriyor. Şaşırdım kaldım. Bir iki gün sonra yeniden kontör alıp yükledim. Aradan iki üç gün geçmeden baktım yine kontör kalmamış. Bu işte bir gariplik vardı ama ne? Eşimin telefonu da kontörlü idi. Durumu anlatıp ona sordum: -Sende de kontör hemencik bitiyor mu? -Yoo, daha ay başında aldığımız kontör bu. -Ayol ben onun üzerine üçüncü defa kontör aldım. Hemencik bitiyor. Hiçbir yer aramadığım halde üstelik. Bunda bir gariplik var... Hemen telefon hattımın bağlı olduğu yetkili bir şubeye gittim. Durumu anlattım. Ne deseler beğenirsiniz: -Siz bir internet oyun servisine üye olmuşsunuz. -Ben mi? Bu yaşımda? Beyefendi çıldırdınız mı siz ne işim var benim oyun merkezinde? -Hayır bunun yaşla ilgisi falan yok. Telefonunuza o merkezden mesaj gelir. Siz de kabul ettiğinizi onaylarsınız. O oyun firmasına abone olursunuz. Hattınızdan kontör çekerek aboneliğiniz devam eder. -Kardeşim ben kimseye onay vermedim. - Mesajlardan birini yanlışlıkla onaylamışsınız demek ki. -Siz kurum olarak nasıl olur da beni böyle tuzak dolu mesajlara muhatap edersiniz? Sizin kurum olarak öncelikle müşterinizi koruma altına almanız gerekmez mi? -Ama isteyenler de oluyor hanımefendi, niye öyle söylüyorsunuz. O zaman onlara hizmet verilemez. -Bu hizmet değil, vatandaşın kontörlerine dadanan ellere izin vermek demektir. Yazık değil mi benim aylık bütçemden şu kadar lira fazladan kontör aldım ben. Bunun hesabını kim verecek? Bana "İstemezsen şu numarayı arayacaksın, şöyle şöyle yazacaksın, o zaman iptal ediliyor" falan gibi sözler söylese de giden kontörlerim sebebiyle bu konu bana nitelikli dolandırıcılık gibi geldi. O öfkeyle soluğu savcılıkta aldım. Durumu bir dilekçe ile anlattım. Her iki firma aleyhine de tazminat davası açılmasını talep ettim. Aradan birkaç gün geçtiğinde hattımın bağlı olduğu kurumun avukatları nasıl da haber aldılar, nasıl da telaşlanmışlar... Hemen beni aradılar. Davamdan vazgeçmem için ellerinden geleni yapacaklarını söylediler. Bana kurum adına son model pahalı bir cep telefonu hediye edildiğini belirttiler. Ayrıca hattıma inanamadığım miktar kontör hediye yüklenileceğini falan belirttiler. Doğrusu fena bir teklif değildi. Amacım zararımın tazmin edilmesiydi. Öfkem de geçmişti. Kabul ettim ve dedim ki: "Ben kendi tazminat davamdan vazgeçerim. Kamu davası beni ilgilendirmez." Artık öylesi mesajlar bir daha hattıma gelmiyor. Ben bu konularda mahkemeden davadan falan hiç çekinmeyen biriyimdir. Ama enteresan değil mi? Kurum dava sonrası hemen avukatlarını gönderip hediye kontörler, son model pahalı bir telefon falan vererek davadan vazgeçmemi istediğine göre yapılan bu uygulama yoksa pek de yasalara uygun olmayan bir uygulama mıydı? Bilemiyorum. Ama vatandaş ne yapsın, herkes böyle durumda savcılığa gitmez ki... Onlar da vatandaşın kesesinden gününü gün eder... Bir hattınızın müşterisine, anlaşmalı kurum diyerek ne idüğü belirsiz firmalardan mesaj tacizinde bulunmalarına izin vermek. Üstelik yanlışlıkla onaylama oranı çok yüksek bir onay formülü geliştirmek. Bana göre bilerek, insanların farkında olmadan onaylamasına sebep olmak. Sonra da "siz onaylamışsınız ne yapalım" diyerek müşterisinin kontörünü o firmalara yem etmek bir kurum için ne derece namusluluktur? Meral S. - Ankara Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00