‘Ak­lı­nı oy­nat­tı ga­li­ba!..'

A -
A +

Ço­cuk­lar me­lul me­lul, an­ne­siy­le bir­lik­te ağ­la­yan bu ak saç­lı ada­mın yü­zün­den aşa­ğı sü­zü­len yaş­la­ra ba­ka­dur­sun, Rıf­kı Am­ca, ani bir ka­rar­la an­ne­yi om­zun­dan tu­tu­yor: -Ta­mam kı­zım, ar­tık ben ya­nın­da­yım. Sen be­nim kı­zım­sın, bun­lar da to­run­la­rım. He­men in­dir o le­şi ocak­tan. Bek­le­yin, ben ya­rım saa­te kal­maz ge­li­yo­rum. Kim­se­de ko­nu­şa­cak hâl yok. Rıf­kı Am­ca ka­pı­dan çı­kar çık­maz, ar­dın­dan at­lı ko­va­lar­ca­sı­na ko­şu­yor. Hem ko­şu­yor hem söy­le­ni­yor: "-Hac­ca gi­de­mi­yo­rum bu se­ne... Hac­ca gi­de­mi­yo­rum... Gi­de­mi­yo­rum..." Ken­di evi­ne var­dı­ğın­da ev­de­ki­le­rin yü­re­ği ağ­zı­na ge­li­yor. Ey­vah, ba­ba­la­rı­na ne ol­du? Öy­le ya Rıf­kı Am­ca'nın göğ­sü kö­rük gi­bi inip kal­kı­yor. -Ba­ba, bu ne hal. -He­men de­di­ği­mi ya­pın! -Ta­mam da ba­ba? Ar­dın­dan ta­li­mat­lar yağ­dı­rı­yor her­ke­se: -Ha­nım, kul­lan­ma­dı­ğın ne ka­dar ta­bak ça­nak var­sa hep­si­ni çı­kart. Yas­tık yor­gan, ha­lı ki­lim ne var­sa çı­kar­tın. Bu te­laş üze­ri­ne Rıf­kı Am­ca'nın di­ğer ço­cuk­la­rı da ba­şı­na üşü­şü­yor. Ama ba­ba bu... Kim­se bir is­te­ği­ni iki­le­ye­mez. Öy­le bir say­gı var o za­man. Rıf­kı Am­ca, hem ağ­lı­yor hem oğ­lu­na kı­zı­na to­run­la­rı­na emir­ler yağ­dı­rı­yor tat­lı sert: -Sen ba­da­na bo­ya için ki­reç vs. te­da­rik et; sen tes­te­re çe­kiç çi­vi fa­lan ayar­la. Siz­ler yas­tık yor­gan çar­şaf çı­kar­tın. Sen un yağ şe­ker gi­bi er­zak ha­zır­la... Hay­di, he­men yo­la çı­ka­ca­ğız! "Ey­vah" di­yor ai­le, "Hac sev­da­sıy­la ak­lı­nı oy­nat­tı ga­li­ba!" Çün­kü ge­ce gün­düz hac için ha­zır­lık ya­pan bu adam, bir­den ne ol­du da bu ha­le gel­di? "Ta­mam bu iş bu­ra­da bit­ti" di­yor ai­le. So­nu ba­ka­lım ne ola­cak? Ya­rım sa­at son­ra ba­ba ön­de, yas­tık yor­gan, ma­la çe­kiç, ten­ce­re ta­bak, ai­le­si ar­dın­da. Rıf­kı Am­ca yi­ne ay­nı he­ye­can­la ka­pı­yı tık­la­tı­yor. "Gel­dik yav­rum, gel­dik!" di­yor. Rıf­kı Am­ca'nın ai­le­si gör­dü­ğü man­za­ra kar­şı­sın­da şaş­kın. Her­kes ne­re­dey­se kü­çük di­li­ni yu­ta­cak. Ama az son­ra işin sır­rı an­la­şı­lı­yor. Bu kez gö­rev tak­si­ma­tı he­men ara­cık­ta ya­pı­lı­yor. Mağ­dur an­ne ve ço­cuk­la­rı he­men Rıf­kı Am­ca'nın evi­ne mi­sa­fir ola­rak gö­tü­rü­lü­yor. Ço­cuk­la­rın ye­mek­le­ri ha­zır­la­na­cak. Gü­zel­ce yı­ka­nıp te­miz­le­ne­cek ve ka­rın­la­rı do­yu­ru­la­cak. Ora­da ka­lan­lar da ka­dın­ca­ğı­zın evi­ni otu­ra­cak ha­le ge­ti­re­cek­ler. Sa­ba­ha ka­dar evin al­tı üs­tü­ne ge­ti­ri­li­yor. Bi­ri ka­pı­yı pen­ce­re­yi ta­mir edi­yor. Bi­ri bo­ya­yı ba­da­na­yı baş­la­tı­yor. Yas­tık­lar yor­gan­lar yer­leş­ti­ri­li­yor. Ki­lim­ler se­ri­li­yor. Ev sa­ba­ha bay­ram evi gi­bi ha­zır­la­nı­yor. Üs­te­lik o gü­rül­tü­yü ne bir kom­şu du­yu­yor, ne kim­se ra­hat­sız olu­yor, hay­ret!.. Sa­bah ezan­la­rıy­la bir­lik­te her şey ta­mam... Rıf­kı Am­ca er­te­si gün hu­zu­ra er­miş, bel­li... Sa­kin­leş­miş hal­de, ço­cuk­la­rı tek­rar evin­de zi­ya­ret edi­yor. Er­zak ge­ti­ril­miş çu­val çu­val... Ay­rı­ca hac­ca git­mek için ayır­dı­ğı pa­ra­yı da genç an­ne­ye tes­lim edi­yor. -Am­ca Al­lah sen­den ra­zı ol­sun. Al­lah gön­lü­ne gö­re ver­sin. Bir­kaç gün son­ra... Ha­cı aday­la­rı yo­la re­van olu­yor. Rıf­kı Am­ca ar­ka­daş­la­rı­nı yol­cu eder­ken o mü­ba­rek top­rak­la­ra gi­de­me­di­ği için yü­re­ği bu­ruk. Ger­çi ça­re­siz bir an­ne­nin im­da­dı­na ye­tiş­ti­ği için de hu­zur­lu. Yol ar­ka­daş­la­rı­nın ar­dın­dan mah­zun bir şe­kil­de el sal­lar­ken, ço­cuk­la­rı ba­ba­la­rı­nın bu ha­li­ne doğ­ru­su çok üzü­lü­yor. O dö­nem­de iki bu­çuk ay hac­dan dö­nen ar­ka­daş­la­rı­nın yo­lu­nu göz­lü­yor Rıf­kı Am­ca. Hiç ol­maz­sa on­lar­dan din­le­ye­cek o mü­ba­rek yer­le­ri... Ama Rıf­kı Am­ca­nın ai­le­si bir ke­re da­ha şa­şı­ra­cak. Çün­kü hac­dan dö­nen ar­ka­daş­la­rı­nın so­luk al­dı­ğı ilk yer Rıf­kı Am­ca­nın evi. Her­kes Rıf­kı Am­ca­ya ge­lip, hür­met­le eli­ni öp­mek için eği­li­yor. Rıf­kı Am­ca bi­le şaş­kın: -Ha­yır­dır, hac­dan dö­nen siz­si­niz. Ben si­ze ge­le­cek­ken? -Sen ora­day­dın. Biz­den son­ra na­sıl git­tin, biz­den ön­ce na­sıl dön­dün Ha­cı Rıf­kı? -Ya­nıl­mış ol­ma­lı­sı­nız -Na­sıl ya­nı­lı­rız, bi­ze bu ye­şil akik­le­ri he­di­ye ver­me­din mi? Rıf­kı Am­ca­nın bu­ğu­lu göz­le­ri uzak ufuk­la­ra da­lıp gi­der­ken hac ar­ka­daş­la­rı, el­le­rin­de­ki ye­şil akik­le­ri Rıf­kı Am­ca'ya gös­te­rip onu inan­dır­ma­ya ça­lı­şı­yor­lar­dı... * T.Bat­tal-İs­tan­bul Ya­zış­ma ad­re­si: Tür­ki­ye Ga­ze­te­si İh­las Med­ya Pla­za 29 Ekim Cad­de­si, 34197 Ye­ni­bos­na/İs­tan­bul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.