30 yıllık beraberlik!..

A -
A +

Yolumuz Kırklareli'nin Değirmenci köyüne çıkmıştı. Ecdadın halkına kitap dağıtarak yaptığı kültürel hizmeti günümüzde de devam ettirmek isteyen gönüllü alperenlerle birlikteydik... Elimizde Hakikat Kitabevi'nin birbirinden güzel eserleri vardı. Birbirinden kıymetli nice dinî konuları içeren kitapların 4 adedinden bir takım yapmıştık. Köy kahvesinde oturmakta olan köylüler, bizi merak ve ilgiyle karşıladı. Kendilerine bu güzel eserlerin tanıtımını yapıyorduk. Kıymetini anlatıyorduk. İşte o esnada bir köylü yanımıza yaklaştı. Konuşma bitene kadar bizi sabırla dinledi. Sonra dedi ki: -Gençler kusura kalmayın. Size bir şey soracağım. -Buyurun sizi dinliyoruz efendim. -Bundan otuz sene önceydi... Yine köyümüze böyle beyefendiler gelmişti. Onlar da sizin gibi çok nazenin insanlardı. Ağızlarından bal damlıyordu. Edep timsali kimselerdi. O günü hiç unutmuyorum. Onlar anlattı ama ne hikmetse fazla kitap alan olmadı. Ben içimden dedim ki, "bu insanlar bizi adam yerine koyup ta buralara kadar gelmiş. Ne de güzel dinî bilgilerden söz ediyorlar. Hiç olmazsa ben bir kitap alayım da bu konuşmalar boşa gitmemiş olsun." -Ne iyi ettiniz. -Cebimdeki para ancak bir tane kitap almaya yetiyordu. Mektubat isimli bir eseri aldım. İsteyerek ve severek aldığım için eve gittiğimde okumaya başladım. O kitabı okudukça da zevk aldım. Ondan edeple ilgili çok şeyler öğrendim. Onu okudukça, itikadımın doğru olduğunu anlıyordum. Başka kitaplara hiç benzemiyordu. Ondaki tadı diğer kitaplarda bulamadım. Kimi mektupları ilmi olarak bizim seviyemizin üzerinde oldukları için anlayamıyordum. Ama okurken zevk alıyordum. -Haklısınız, Mektubat isimli eser çok kıymetlidir. Doğru tercüme edildiğinde okuyanlar gerçekten istifade ederler. -Ama ben vaktiyle o kitabı beğenip okumak isteyen birine vermiştim. Şimdi bir daha bulamıyorum. Bana o kitaptan getirebilir misiniz? -Efendim işte Mektubat buradadır. Buyurun verelim. Dedi ki: -Teşekkür ederim ama benim sözünü ettiğim Mektubat, Işık Kitabevi'nin yayınıdır. Hakikat Kitabevi'nin değil. Biz de kendisine dedik ki: -Efendim, o yıllarda Işık Kitabevi olarak yayınlanan Mektubat'ın aynısı, şimdi Hakikat Kitabevi tarafından yayınlanmaktadır. Yani bu kitap o, otuz sene önceki aldığınız kitabın aynısıdır. Biz böyle söyleyince köylü vatandaşın yüzünde müthiş bir sevinç belirdi. Dedi ki: -Cenab-ı Allah sizden razı olsun. Beni, otuz yıllık arkadaşıma yeniden kavuşturdunuz. Mustafa Erim-Bursa Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.