36 sene sonra bulunan mezar!..

Rüyasında görmüştü zaten şehit olduğunu babası. Ama şehit de olsa kabrinin nerede olduğunu bilememek üzüyordu aileyi. Baba 20 sene sonra hayata veda etti... Bu kez annesi ve kardeşi unutmadı şehidi. Ama yıllar geçtiği halde maalesef onlar da bulamadı oğullarının kabrini... Bu sürede dünya kaç kere kurulmuş kaç kere yenilenmişti. Ama ne 1979'daki Rusya'nın Afganistan'a saldırısı unutturmuştu onlara bu mezarı, ne 2001 yılında Amerika'nın İkiz Kulelerine yapılan saldırı. Ne de Irak'ın 2003'teki Amerika tarafından işgali... Onlar her şehit haberinde onun ismi geçecek gibi televizyon başına koştu hep. Her asker ismi geçtiğinde acaba adı geçecek mi diyorlardı. Ve 36 sene sonra bir gün... Ekranlarda bir haber vardı. Şehrin Muharip Gaziler Derneği, Kıbrıs'a gezi düzenlemiş ve burada hatıra fotoğrafları çekilmişti. Onca mezar arasından bir mezarın başında çekilen fotoğraf yayınlanmıştı haberlerde. Bu o mezardı işte... 36 senedir nerede olduğu bilinmeyen şehidin mezarı... Aile hüzün ve sevinci bir arada yaşadı. Hemen koşup dernek başkanına durumu anlattılar. Oraya gidecek imkanları da yoktu. Ama devlet ne güne duruyordu? Valiliğin ve Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığının katkılarıyla aile Lefkoşa'ya götürüldü. KKTC'de görevli subaylar tarafından karşılanan ve Subay Orduevinde ağırlanan bu aile, özel bir araçla Lefkoşa-Girne arasındaki Boğaz Şehitliği'ne götürüldü. Otuz altı yıllık hasret mezar taşında son bulmuştu işte... O günden beri, bir gün bile unutmadan oğlunun mezarına kavuşacağı günün hasretini çeken anne, Kıbrıs'ta kaldıkları beş gün boyunca oğlunun kabri başında gözyaşı dökerek dualar okudu... Annesiyle birlikte kardeşi de ağabeyinin mezarı başındaydı. Diyordu ki kardeşi: -Biz ağabeyimin Kıbrıs Barış Harekâtında şehit olduğunu ve mezarının Kıbrıs'ta olduğunu bilmiyorduk. Yıllarca babam araştırdı. Sonra annem ve biz... Ama imkânlarımız elvermedi. Böyle bir bilgiye kavuşamamıştık. Ne enteresandır ki Gaziler Derneği oraya bir gezi düzenleyecekti. Gezide hatıra fotoğrafları çekilecekti. Çekilen fotoğraflardan biri de Dernek Başkanının o şehidin kabri başında çektirdiği fotoğraf olacaktı. Haberlerde de o fotoğraf yayınlanacaktı. Ve aile de, o fotoğrafın yayınlandığı o haber anında haberleri izliyor olacaktı... Böylece ağabeyin kabrinin nerede olduğunu öğreneceklerdi... Bu bir tesadüf müydü? Yoksa annenin gözyaşlarıyla yaptığı dualar hürmetine miydi, Allah bilir... Ali Yılmaz-İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00