50 kuruşluk delikanlı!..

A -
A +

"Beni esas üzen güçlü kuvvetli bir delikanlının 50 kuruş dilenecek seviyeye düşmesiydi."

Bulunduğum semtte, motorlu taşıtların az geçtiği güzergâhta genellikle her gün bir saat kadar yürüyüş yaparım...

Vücutta el, kol, bel, boyun, dizler... En iyi yürüyüş anında hareket ettiği için "en iyi spor yürüyüştür" derler. Vücuttaki tüm azalar bir yürüyüşte bir de namazda tam hareket eder. Herkese tavsiye ederim.

Yine bir ikindi namazını eda edip evime doğru yürüyüş yaparak gelirken boylu boslu, yakışıklı 20'li yaşlarda ve normal kıyafetli bir genç kibar ve müeddep (edepli) bir tavırla yanıma yaklaştı...

"50 kuruşun ya da bir liran var mı?"

Genç böyle söyleyince elimi cebime attım. Hazırlıklıydım ama böyle bir isteğe göre değil... Cami çıkışında Suriyeli göçmen çocuklar el açıyorlardı onlara birkaç kuruş Allah razısı için yardım ediyordum. O sebeple cebimde bozuk param vardı.
Hiç tereddüt etmeden cebimden bir lira çıkartıp gence takdim ettim. Düşündüm ki bir şey alacaktı da bozuk parası yetişmedi. Ya da bozuk yoktu da alamayacağı için iş görmek anlamında istiyordu.
-Al çocuğum.
"Sağ ol amca"
O yoluna ben yoluma devam ederken yine beynim benden izinsiz derin düşüncelere daldı. Yoksa bu genç bunu bir alışkanlık mı yaptı? Öyle ise ya psikolojik bir sıkıntısı var... Ya da bu işi yani dilenciliği kendine meslek haline getiren bir kolaycı...
Ruhsal bir sıkıntı yaşadığına inanmadım. Çünkü tutum ve davranışları gayet şuurlu ve normaldi. Beni esas üzen nokta 20 yaşlarında eli kolu tutan güçlü kuvvetli bir delikanlının 50 kuruş veya bir lira talep edecek bir seviyeye düşmüş olmasıydı.
1 lira hangi derde deva olabilirdi ki? İşin içinden çıkamadım. Bu gencin bu hale gelmesinde ailenin, çevrenin, mesleki kuruluşların, eğitim kurumlarının, siyasilerin hiç mi sorumluluğu yoktu?
Eli ayağı tutan bir geç şeref ve onurunu nasıl ayaklar altına alabilirdi? Bizim kültürümüzde dilencilik yoktur. Bir günlük ihtiyacını karşılayanın dilenmesi haramdır. Kaldı ki böyle kişiler başkasının tetikçilik tuzağına bile düşebilir.
Ülkemizde gençliğin bir de bu boyutuna kim ne zaman ilgi gösterecek de "kalifiye eleman" ihtiyacı yaşanan bir ülkede, gençliği 50 kuruşluk hâlden nasıl kurtaracak?
          Necdet Akman-İstanbul

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.