“Ziyarete gelenleri görüyordum. Konuşulanları işitiyor lakin cevap veremiyordum...”
Bu hastalık bize manen de şifa oldu. Âdeta resetlendiğimi hissettim. Çocuklarım gibi ben de bu güzel hastanede dünyaya yeniden gözlerimi açmış gibi hissettim. Odamızda bulunan o güzîde kitaplardan refakatimde bulunan aileme benim de duyabileceğim şekilde okumalarını söyledim. Bilhassa içinde geçen Silsile-i Aliyye büyüklerinin isimlerini hep okumalarını istedim.
Eğer bizim bu boğazdaki o iltihap, ilaçlar vesilesi ile geçmemiş olsa idi daha acil bir durumda cerrahi hazırlıklar hissettirilmeden tedbir olarak hazırlanmıştı bile. Odamıza ziyarete gelen sevenlerimize hemşire sürekli ikazlarda bulunuyordu.
“Lütfen hastamızı konuşmaya zorlamayın” diye.
Konuşabilmek bile ne büyük nimetmiş. Ziyarete gelenleri görüyor, konuşulanları işitiyor ama cevap veremiyordum. İlaçların da etkisi ile ara ara uyku hâli geliyor, kendimden geçiyordum.
Şükür Rabbim bizi sevenlerimize bağışladı. İltihap indi. Doktorumuz bize irice bir hap getirdi. “Şimdi bunu bir yutun” dedi. Bir doktora bir hapa baktım “acaba şaka mı yapıyor?” diye. Çünkü bir damla su boğazımdan geçmemişti iki gün önce. O hapı, korkuyla karışık elime aldım, önce Kelime-i şehadet getirdim. Yanımdakilerle helalleşip öylece ağzıma atıverdim. Elhamdülillah çok şükür geçti. Ama nasıl sevindiğimi anlatamam.
Doktorumuz yine yapacağını yaptı. “Sen şimdi hapı yuttun, artık bundan sonrakileri kendi evinde yutabilirsin” diyerek espri ile bize taburcu olabileceğimizin müjdesini verdi.
Çok sağ olsunlar. Hakikaten yaşayan birisi olarak ifade ediyorum. Böyle bütün güzellikleri uhdesinde bulunduran Türkiye Hastanesinin kurucularından ve bütün ekibinden Allahü teâlâ razı olsun, hizmetleri daim olsun. O bahçenin gülleri hiç solmasın. Hastaların ise hepsi şifa bulsun.
Bilvesile; bizimle orada hususen ilgilenen tüm ekibe ve zahmet çekerek gelip ziyaret edenlere ve dahi gelemeyip dualarını gönderenlere en kalbi muhabbetlerimizi, bu köşeden de sunuyor, teşekkürler ediyoruz.
En nihayet evde de ilaç ve iğne tedavisi sonrasında, elhamdülillah şifaya tam kavuşmuş olarak bir hafta sonra da vazifemize başladık ve neden sonra hatırımıza geldi. Bizim bilek de bu arada iyileşmiş, şişlikten ve ağrıdan eser kalmamış.
Biz tabii boğazın telaşına düşünce, onu bile unutmuşuz. Muhtemelen o ilaçlar, hamd olsun oraya da faydalı olmuş. Her şerde bir hayır var. Hastalıkta da şifa var…