Ah benim Aysel Teyzem...

A -
A +
"Gerçekten teyzeciğime hayranım. Bir yere gidecek olsam, onunla gitmek isterim..."

Beş teyzem var, "beşibiryerde" gibi. En küçük teyzem bile benden sekiz yaş büyük. Hepsini çok severim. Ne de olsa onlardan ana kokusu gelmekte. Annem vefat edeli yıllar oldu, mekânı cennet olsun...
Size anlatacağım hatıramın kahramanı Aysel Teyzem, en küçüğün bir büyüğü. Aramızda on yaş var. Bütün teyzelerim, minyon, yaşını göstermeyen, dünyanın onca kahrına rağmen gülümsemeyi elden bırakmayan; pozitif, sevecen, mizahi karaktere sahipler. Dedim ya beşibiryerde kadar kıymetliler, illa ki Aysel Teyzem... Onunla iletişimimiz çok harika. Ona benzer huylarım olduğundan mı, birbirimize hep yakın olduğumuzdan mı; çok iyi anlaşırız. Çok sevdiği eşini ebedi âleme yolcu ettikten sonra kendisine ait dairesinde yalnız yaşamaya başladı. Evlatları onu pek yalnız bırakmıyorlar. Bazen ben de gidip onunla kalıyor, gece geç vakitlere kadar sohbet ediyorum. Ama yine de zaman zaman kendini yalnız hissettiği oluyor. İnançlarına çok bağlı, ibadetini hiç aksatmaz. Her pazartesi ve perşembeleri mutlaka oruçludur. Son derece aktif ve dinamik oluşu belki de bundandır. Yolda yürüdüğümüz zaman ben ona yetişemiyorum. Kaldı ki gençliğinde sağlık sorunları yaşadı, bazı ciddi ameliyatlar geçirdi. Evlat acısı yaşadı. Öyle bir acı ki; yıllar önce bu köşeye hikâyesini göndermiştim... Tevekkül sahibi bir hanımdır o. Gerçekten kendisine hayranım... Bir yere gidecek olsam, mutlaka onunla gitmek isterim. Yol arkadaşlığına doyulmaz. Esprileriyle, bazen de hüzünle anlattığı hikâyeleriyle zamanın nasıl geçtiğini hissetmezsiniz. Şu yakınlarda onunla mübarek zatları ziyarete gitmiştik. Önce; Hacı Bayram-ı Veli hazretlerine, Oradan da, Bağlum'a Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine...
"Ah yeğenim bu Bağlum çok güzel bir yer. Kabristan sanki Cennet bahçesi."
"Ya teyzem, insanın içi huzurla doluyor, oğullarıma diyorum ki: Vakit geldiğinde beni de buraya defnedin."
Misafirhanesine girdik, öğle namazımızı eda ettik. İkamet ettiğimiz semte çok uzak olduğu için, vakitlice geri dönmek üzere hareketlendik. Sevdiklerimize dualar ettik. İçimiz huzur doluydu. Hava çok sıcaktı. Kıyafetlerimize rağmen hiç terlemiyorduk. Hakikat Yayınevi'nin kıymetli kitaplarını 4'lü setler hâlinde poşetlere koymuş, isteyenlere hediye ediyorlardı. Bende hepsi vardı. Teyzeme de vermiştim ama "Çocuklarıma vereyim" diye poşetin birini aldı. Yolda yaşayacaklarımızdan habersiz ilerlemeye başladık... Devamı yarın
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.