Ah şu tamahkârlık olmasa!..

A -
A +

“Aradan iki sene mi ne geçmişti. Bir gün o emlakçının, tanıdığım yeğenine rastladım.”

 

 

 

Kiracı olduğum evden çıkmak zorunda kalınca yaşadıklarımı anlatmaya bugün de devam ediyorum.

 

Emlakçının, tanıdığım bir yeğeni vardı. Aramız da iyiydi. Yanına gidip durumu anlattım. Üzüntümü söyledim… Gitmiş emlakçı amcasıyla konuşmuş… Ertesi gün yanıma geldi.

 

“Abi amcama söyledim. Bu arkadaşa yanlış yapmayın” dedim. Ama ev sahibi vazgeçmiş galiba… Öyle söyledi” dedi…

 

“Geçtiyse geçsin, arkadaş… İnsan vaz da geçebilir… Ama gelir yüzüme söyler. Bu yanlış oldu. Bak iki günüm heba oldu. Ödediğim harç pulu, peşinat filan ne olacak şimdi?” dedim.

 

Gittim emlakçının yanına… “Bana yanlış yaptınız” dedim. Çok üzüldüğümü söyledim… Emlakçı alttan aldı… “Yaptığın masrafları ödeyeceğiz abi” dedi… Peşinatımı ve masraflarımı hesap etti… Bir iki gün içinde de getirip verdi…

 

Çıktım gittim… Kendime başka bir yerde başka bir daire baktım… İyi kötü başımızı sokacak bir daireye sahip olmuştum… Artık kira öder gibi olmasa da banka kredisi ödeyerek de olsa kendi evimde oturmanın sevinciyle teselli oluyordum…

 

Aradan iki sene mi ne geçmişti… Bir gün o emlakçının, tanıdığım yeğenine rastladım… Beni görünce dedi ki:

 

-Abi sen Allah’ın sevdiği kuluymuşsun. Doğru adammışsın…

 

-Niye ya ne oldu ki?

 

Başladı anlatmaya: “Hani senin almak isteyip de alamadığın o daire var ya… Ne olmuş biliyor musun? Doğruya doğru, emlakçı, amcam da olsa sana yanlış yapmış… O gün tam işlemler yapılacakken biri aramış amcamı. Demiş ki “satma o evi. Ben sana şu kadar fazla ödeyeceğim. Senin komisyonunu da iki kat vereceğim.” Amcam paraya tamah edip verdiği sözü değil parayı tercih edip işlemleri savsaklamaya başlamış… Bu arada o adamla işlemleri hızlı hızlı gerçekleştiriyormuş. Mal sahibinin kaçması gelmemesi filan hikâye imiş!..

 

-Eee?

 

-Seninle anlaştığı hâlde son dakikada üç kuruş fazla almak için işlemi o adamın üzerine yaptırmış… Sana da “ev sahibi vazgeçti” diyerek yalan söylemiş.

 

-Herkes ettiğini bulsun ne diyeyim…

 

-Bulmuş zaten… Sonra ne olmuş biliyor musun? O evi satın alan adam, evdeki kiracı ile anlaşamamış… Kiracı ne evden çıkmış, ne de kira ödemiş… İki senenin sonunda da evden çıktığında geride darmadağın ev bırakmış… Ne dolap kalmış evde ne mutfak her şeyi kırıp dökerek çıkmış…

 

Oradan ayrılırken içimden Rabbime şükrettim… Allah’ım sen görünür görünmez kazadan beladan muhafaza eyle… Ben alsaydım o evi ne yapardım?

 

     Rumuz: “Dürüstlük hazinedir”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.