Ahmet Ünal Yükler'in unutulmaz hatırası

A -
A +

Onun yıllar önce, bu köşede yayınlanan, o unutulmaz hatırasını, ibret ve duaya vesile olması dileğiyle tekrar yayınlıyoruz... Sevgili Peygamberimiz buyuruyorlar ki: "Bir insanı herkes severse o insan münafıktır." Bizi de Balıkesir Dursunbey'de seven de vardı sevmeyen de. Başta ilçenin tek doktoru ve Hükümet Tabibi M.E. olmak üzere kazanın kalburüstü zengin Halk Partili esnafı benden hoşlanmamıştı. Ben oraya eczane açtım diye ne yapıp ettiler, eskiden Dursunbey'de eczacılık yapıp da bilahare Balıkesir'e yerleşen, orada da dikiş tutturamayan, kumarbaz biri olan Halk Partili bir eczacı H.Y.'yi çeşitli vaatlerle kandırıp getirip tam karşı köşeme eczane açtırdılar. Başta Hükümet Tabibi M.E. olmak üzere söz konusu bu insanlar, dört koldan bu eczacıya destek olmaya başladı. İşlerim biraz durdu. İlçede tek eczacı iken resmî reçeteleri ben yapıyordum. Ama şimdi ikinci eczane açılmıştı. Üstelik Hükümet Tabibi, şimdi ayırımcılığın dik âlâsını yapıyor, bizzat hastayı yanına alıp ilçeye bana rakip olsun diye getirilen H.Y.'nin eczanesine gidip ondaki ilaçlara göre reçete yazıyordu. H. Y. yaşlı bir adamdı. 1969 Şubatında gelmişti. Ben 30 yaşındaydım. H. Y. ise 60'ın üzerinde. Çok bitkin görünüyordu. Balıkesir'deki evini ve dükkanını da kumar sebebiyle satmış. Öyle söylüyorlardı. Fakat bu adam, eğer benim Dursunbey'e geldiğim 1968'de ilçeye getirilseydi, durumum bayağı kritikleşirdi. Zira bir sürü borçla Dursunbey'e gelmiş ev taşımış, iş taşımış, bilmediğim bir çevrede bilmediğim insanlar arasına karışmıştım. Ama o bir sene bana hayli tecrübe kazandırmış ve yerleşme zemini hazırlamıştı. Birkaç ay da böyle geçti. Kütahya Gediz'de Hükümet Tabibi olan bir arkadaşım vardı. Cüneyt Ünyay Parmaksızoğlu. (O da rahmetli oldu.) Zannediyorum aylardan mayıs idi. Beni Kütahya Gediz'e çağırdı. Dursunbey'den motorlu tren geçerdi. Ona atlayıp Kütahya'da indim. Oradan otobüsle Gediz'e geldim. Doktor Cüneyt Bey, beni arkadaşlarıyla tanıştırdı. "Yaren" adını verdikleri bir toplantı salonları vardı. Orada yemek yiyor, çay içiyor; sohbet edip kitap okuyorlardı. Samimi insanlardı. Gediz'de de tek eczane vardı. Halk ve doktor o eczacıdan pek memnun görünmüyordu. Bana, Dursunbey'i bırakıp Gediz'e taşınmamı tavsiye ve rica ediyorlardı. "Kaderde varsa olur" dedim. 1969'un Eylül ayında Doktor Cüneyt Bey beni tekrar Gediz'e çağırdı. Gittim. Bana, Gediz'e taşınma kararımın ne olduğunu sordu... (Devamı yarın) > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.