Alkış

“Alkış, benim kendisine dost olduğumu anladıktan sonra o da bana dost olmuştu...”

 

 

 

Köpeğin de hatırı vardır. Son zamanlarda basın yayın haberlerinde köpek teröründen çok bahsediliyor. Bu haberlere belki de en çok ben üzülüyorum. Hatırama gelince:

 

Bir gün kır sayılacak bir yerde bir köpek ve yavruları gün yüzüne çıkmışlardı. Herhâlde sekiz on tane yavrusu vardı. Zamanım da müsait olmalı ki onları görünce eve dönüp onlara bir şeyler getireyim dedim. Gidip evden yiyecek bir şeyler alıp getirdim.

 

Belli ki köpekçiğin o kadar yavruya sütü yetersiz kalıyordu. Oldukça zayıf düşmüştü. Ama yine analık duygusuyla benim getirdiğim yiyecek jestine karşılık o da getirdi yavrularından birini benim önüme bıraktı...

 

Onunla dostluk böyle başlamıştı. O an için köpeğin adına da “alkış” demiştim. Alkış, kendisine dost olduğumu anladıktan sonra o da bana dost olmuştu.

 

Sabahları yürüyüşte ne tarafa gitsem artık Alkış’ı bir anda yanımda görürdüm. Beni bulur benimle birlikte yürümeye başlardı. Dikkat ettim öyle bir stratejik noktada konuşlanmış ki ben ne zaman evden çıksam Alkış’ın beni beklediğini görürdüm...

 

Bir gün büyükçe bir köpek fena sıkıştırmıştı beni. Isırılmamak için çok ciddi emek harcıyordum ki Alkış yetişti imdadıma. Alkış saldıran köpeğe öyle bir ders verdi ki yanımda silahlı bir korumam olsa bu kadar yardım yapamazdı.

 

Bu olay benim bu hayvana karşı dostluğumu daha da artırdı. Alkış bir insan kadar hassastı. Terk edilen köpeklerin durumu daha da üzücü. Bembeyaz uzun tüylü evcil bir köpek gördüm terk edilmişliğin tüm acısını yaşıyor ama ağırbaşlılığını hâlâ koruyordu. Bence sevmek için alıp bir süre sonra bakımında zorlanınca veya taşınmak gibi durumlar ortaya çıkınca onları sokağa bırakmak gerçekten manidar bir durum... Bizim çocukluğumuzda hemen her ailenin evinde bir kedisi bir köpeği olurdu ama o evlerin hemen hepsi de bahçeli müstakil evlerdi. Günümüzde sokakta sürüler hâlinde dolaşarak çevreden geçen insanlar için tehlike arz eden köpekler için gerçekten tedbir alınması da gerekiyor. Bu konuda şöyle yapılsa daha iyi olur şöyle yapılmasa daha iyi olur gibi bir fikir verme imkânım yok. Ama ben Alkış’ı nasıl seviyor isem onun veya bir başka köpeğin bir çocuğa bir insana saldırmasına da çok üzülür kahrolurum... İnşallah devletimiz bu konuya kalıcı ve akılcı bir çözüm bulacaktır.

 

     Mustafa Ali Mahdum