Ancak birinizi kurtarabilirim!

Ben iki dedemi de göremedim. Rabbim nasip eylemedi. Ben doğmadan bir sene önce vefat eden annemin babası Mehmet dedem, çok sakin biriymiş. İnşaat ustasıymış. Babasının "bedel" olmasıyla kurtarmış canını. O da nasıl bir şey mi öyle? Yıl 1912... Balkan Harbi... Bulgar komitacılar yakalamışlar dedemi ve babasını... Birlikte kesmeye götürüyorlar... Acıma yok, merhamet yok... Kanun yok... Hak hukuk yok... İşte o ara tanıdık bir Bulgar komitacıya rast geliyorlar. Komitacı diyor ki: "Ancak birinizi kurtarabilirim!.." Ne enteresan yıllar Allah'ım... Anlatması bile zor... Bunun üzerine dedemin babası dönüyor diyor ki Bulgar komitacıya: -Aman gospodin... Ben yaşayacağım kadar yaşadım. Bu oğlum yeni evlendi. Onu kurtar!..." Dedemle babası gözyaşları içinde vedalaşmış... Dedem kurtulmuş, babasını öldürmüş komitalar... Neden Bulgarların bunca hıncı biz Türklere? 93 Harbi'ndeki direniş nedeniyle Kırcaali ahalisine çok kızgınlar da ondan... Balkan Harbi'nde de fırsat ellerine geçince kadın-erkek, çoluk çocuk, genç ihtiyar demeden kılıçtan geçirmişler... Mehmet dedem, savaşa katıldığını ve aynı siperdeki arkadaşının bir şarapnel parçasıyla nasıl can verdiğini gözü yaşlı anlatırmış. Tabii o yıllarda internet de, internet üzerinden saniye saniye görüntüler de yok... Ama çekilen acılar yüreklerden hiç gitmeyecek kadar kalıcı... Anlatırmış yaşadığı can pazarı savaş yıllarını... Lakin hangi savaşa, nerede katıldığını söylemezmiş... Ne bilsin garibim nereye hangi cepheye gittiğini? Koskoca Osmanlı, yamyamlar gibi saldırılara maruz kalmış... Her bir cephesinden bir saldırı var... Dolayısıyla büyük ihtimal Birinci Dünya Savaşı olsa gerek. Bulgarlar 1912'de Osmanlı'dan ayrılmış olmasına rağmen, I. Dünya Savaşı sırasında yani 1914'te Osmanlı ile müttefik (beraber) olduğu ve dolayısıyla Türkiye ile Bulgaristan arası ilişkiler ortak menfaate yönelik olduğu için askerî birlikler ortaklaşa Romanya cephesinde Ruslara karşı savaşmış. Bu müttefiklik sebebiyle Bulgaristan vatandaşı olan Türkler de Osmanlı'nın yanında savaşa girmiş. İşte diğer dedem Hurşit de Bulgaristan doğumlu ve Bulgar nüfusuna kayıtlı olmasına rağmen, bu birlik sebebiyle Osmanlı askeri gibi Yemen'e savaşa gitmiş. Hurşit dedem, babamın babası... Hurşit dedem tam bir efsaneymiş. Benim doğumumdan iki sene önce vefat etmiş. Yemen'e gittiği yaş ise çok genç... Bugün için değerlendirilirse daha çocuk yaşta... Düşünün bir kere 17 yaşında gidiyor savaşa... Hani şu, gidenin gelmediği Yemen illerine... Devamı yarın Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00