33 yaşında kendi hâlinde biriyim. Benden 10 yaş küçük bir kızla evlendim. Bir sene altı ay sonra da ayrılmak zorunda kaldık.
Nedenine gelince...
Normalde bir gencin hedefi önce okulu bitirmek sonra askerlik sonra bir iş, sonra evlilik değil midir?
Ben de önce okulu bitirdim. Askerlik vazifesini çok şükür yaptım. Bir iş buldum. Sonra sıra evliliğe gelmişti. Bu işi de aileme havale ettim. Annem babam geleneklerimize göre kız bakmaya başladı. Açıkçası evliliğe kendimi hazır hissetmiyordum. Annem önceleri biraz zengin kızı olsun diyordu. Çok aradı ama kimi vermedi, kimini annem beğenmedi. Derken...
Memlekette babamın annemin tanıdığı, biraz garip ve bizimkilerin her dediğine "evet" diyen bir akrabamız vardı. Benden 10 yaş küçük bir kızı vardı bekâr olarak.
Onu bana istediler. Bana göre kızın yaşı benden bayağı küçüktü. Bu evliliği yaş farkından dolayı kız kabul etmez diye düşünüyordum.
Ama hiç de öyle olmadı. Dünür gittiğimizde kız bir görüşte kabul etti. Açıkçası ben de şaşırdım!..
Kız kabul edince nişan düğüne kadar her şey bizim arzu ettiğimiz gibi oldu. Karşı taraf hiç zorluk çıkartmadı. Düğünün bu kadar kolay olmasına bizimkiler de şaşırmıştı.
Nasıl şaşırmasınlar ki?
Kız tarafı biraz olsun naz yapar değil mi? Bunlarda nazın "n"sini görmedik. Kendi arzularımıza göre ama onların da hakkını hukukunu gözeterek güzel bir düğün yaşadık...
Gelin eve geldi. Yine aynı şekildeydi. Ağzı var dili yok bir hanım hanımcık halde. Her dediğime peki diyor hiç itiraz etmiyordu. Annem de bu terbiyeli hale çok seviniyordu. Çünkü tam istediği arzu ettiği bir gelen bulmuştu.
Aslında ben bu kadarını beklemiyordum. Çünkü ağabeylerime de yengelerime de bakıyordum, ne ağabeylerim ne de yengelerim annemin her istediğini yapıyordu. İşlerine gelmediği zaman annemin istediğini yapmayabiliyorlardı. Hatta ağabeylerimin hanımları ağabeylerimin, yani eşlerinin bile her istediğine peki demiyorlardı.
Ama benim hanım öyle değildi. Ne desem her dediğimi yerine getiriyordu. Hiç itiraz etmiyordu.
Desem ki:
"Kendi annenle babanla görüşmeyeceksin!"
Onu da kabul ediyor, "peki" diyordu. Ondaki bu sadakatli hal ve hareket benim çok tuhafıma gidiyordu. Düşünüyor düşünüyor bir anlam veremiyordum... Devamı yarın
> Türkiye Gazetesi, İhlas Plaza 29 Ekim Caddesi No: 23 34197 Yenibosna/İSTANBUL - Faks: 0212 454 31 00