Bir Anzak'ın nasıl son nefesinde Müslüman olarak vefat ettiği internet sitelerinde "Anzaklı Ömer" olarak halen mevcut...
"Anzaklı Ömer" diye yayınlanmıştı ilk bu köşede o hatıra... Çanakkale destanının içyüzünü bu kadar iyi anlatan bir hatıra neredeyse yok gibiydi.
1993'te TGRT'de "Dövme Bayrak" adı altında senaryosunu yazmıştık. Filmi de çekilmişti...
Dillere destan olan bu hatıra, 1995 yılında bir başka okuyucu tarafından, yeniden "hatıra" olarak gönderilmişti. Yine böyle bir 18 Mart gününe denk gelecek şekilde tekrar yayınlamıştık.
2000'li yıllarda bu hatıranın nice köşe yazarı tarafından kaleme alındığını gördük. Hatta bazısı hatıranın sahibi Dr. Ömer Musluoğlu'ndan dinlemiş gibi yazmıştı. İnternet sitelerine bilgi maili gönderdik. Çoğu site dürüstlük gösterdi. "Bu yazı ilk kez Türkiye Gazetesinde yayımlanmıştır" diye not düştü...
Peki nasıl olmuştu bu kadar meşhur olan bu hikâyenin yayınlanması? Sizinle işte bugün yine, bu hikâyenin nasıl ortaya çıktığını paylaşacağım...
Cağaloğlu'nda Sütçü İş Hanı'nın üst katındayız. Bizim Sayfa'dayız... Bir gün öğleden sonra, yetmiş yaşlarında bir beyefendi gelmişti:
-Ünal Bolat ile görüşeceğim, dedi. Ben kendimi tanıtınca anlatmaya başladı:
-Beyefendi ben Amerika'da yaşıyorum. Uzmanlığıma psikoloji diyebilirsiniz. Ama inanın şu anki kadar az heyecanlanmışımdır. Amerika'da bir hastanede görevliyken yıllar önce yaşlı bir Anzak hasta ile tanışmıştım. Koluna Türk bayrağını dövme yaptırmıştı. Yaşadıklarım unutulmayacak cinstendi. Bu yaşadıklarımı bir gün Amerika'da Çanakkale Zaferiyle ilgili bir seminerde katılımcı yurttaşlarla paylaştım. Herkes çok duygulandı. Sonra dediler ki: "Bu hatırayı sen ne yap biliyor musun? Türkiye Gazetesi'nde Hayatım Roman diye bir köşe var. Oraya yaz."
-Ben de bunun üzerine bu hatırayı yazayım dedim. Ama bir türlü vakit bulamadım. Birkaç senede bir Türkiye'ye ziyarete geldiğim için dedim ki: "Bu gidişimde nasip olursa Ünal Beye bu hatırayı anlatayım. Benimle gitmesin." Sizi bunun için ziyaret ettim.
Değerli misafirimizi büyük bir heyecan ve can kulağıyla dinledim. Not aldım. "Anzaklı Ömer" hikâyesi birkaç gün gazetede yayınlandı. Ondan sonra meşhurlaştı.
Anzaklı Ömer'in hikâyesi; yani bir Anzak'ın nasıl son nefesinde Müslüman olarak vefat ettiği internet sitelerinde aynı isimle halen var. Biz bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi vesileyle, bu hatıranın bizlere nasıl aktarıldığını anlatarak, hem okuyucularımızı bilgilendirmek hem de tarihe önemli bir not düşmesine vesile olan Dr. Ömer Musluoğlu'na şükranlarımızı arz etmek istedik...