Apartmana yeni taşınan komşum

A -
A +
2003 yılının ortalarıydı. Apartmanımızın 7. katı yeni boşalmıştı. Satılıktı. O gün marketten gelirken gördüm ki apartmanın önünde bir araba durdu. İki küçük çocuk, bir erkek, bir de kadın indiler. Apartmanın 7. katına bakmaya gelmişler. Bana; "Apartmandan memnun musunuz?" diye sordular. Memnun olduğumuzu söyledim. Nerelisiniz filan derken, Kozanlı olduğumu öğrenince onlar da Kadirli'den olduklarını söyledi.
Demek hemşehri oluyorduk. Eve bakmaya çıktılar. İki hafta sonra da taşındılar...
Dedikoduyu sevmediğimden, ev gezmelerinden pek hoşlanmadığımdan apartman komşularına da pek gitmez, komşularla daha çok merdivende kapı önünde filan denk geldikçe hâl hatır sorardım.
2004 yılı sonlarına doğru yine ayaküstü sohbetlerde yeni taşınan bu komşunun göğüs kanseri olduğunu öğrendim. Tabii ki "geçmiş olsun" için gittim. Komşum hiç isyan etmiyor "kaderim böyleymiş" diyordu.
İlk zamanlarda pek sıkıntısı yoktu. Yürüyor kendi işini görüyordu. Sonra göğsünün biri alındı. Yine isyan etmiyordu. Sonra kanser bacağına sıçradı, bir bacağına protez takıldı. Yine isyan etmedi.
Beyim apartmana ilk taşındığımızda "hanım çok şükür apartmanda yaşayan komşularımız da bizim gibi mütedeyyin insanlardan oluşuyor" demişti.
"Dinimizi sevdirmek için önce kendimiz sevmeliyiz." Beyimin bu nasihatinden sonra canımı sıkacak bazı olaylar olsa bile hiçbir şey olmamış gibi davranıyordum... Hatta bir gün bu komşumun küçük oğlu bisikletiyle giderken yeni aldığımız park hâlindeki arabanın yan tarafından derince çizdirmişti. Ben ve kızlarım bayağı sinirlenmiştik. Beyim ise "vay kerata nasıl çizmiş bunu? Neyse üzerinde durmayın zaten annesi hasta, duyarsa üzülür" diyerek konuyu kapatmıştı. Biz de bunun üzerine bir şey dememiştik.
Başka bir zamanda da apartmandaki kız çocukları, benim kızlarım da aralarında olmak üzere merdiven dairesinde oynarken birbirlerine şaka yaparak kâğıtlara "salak", "manyak", "geri zekâlı" gibi kelimeler yazmışlar. Bunların yanına komşunun oğullarının isimlerini de yazmışlar. Sen tut kâğıdın biri merdivende düş. Komşumun küçük oğlu da bunu alıp annesine götürmüş.
Göğüs kanseri komşum o sıralar merdiven tırabzanlarına tutunarak yürüyordu. O hâliyle bile kapı kapı gelerek "bunu kim yazdı?" diye araştırmaya başlamıştı. Derken bizim kapıya da gelmişti işte... Devamı yarın
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.