Arada kız kardeşimin hatırı vardı

A -
A +

Profesörün odasından içeri girdik. -Verdiğiniz tahlil ve tetkikleri yaptırdık hocam. Şöyle eline aldı. Bir baktı ki kendi dediği yerlerde yaptırılmamış. Daha açıp bakmadan masaya fırlattı: -Ben bunlara bakmam. Şok oldum. Dedim ki: -Hocam niçin? Bunu yapan yerler de devlet kurumu. Aslında daha söyleyecektim ama yine de yutkundum. Kız kardeşimin hatırı vardı. Malatya'daki hekim, "size bir tek o çare olur" demişti... Yutkundum: -Siz ne diyorsanız öyle yapalım... Beden diliyle, "tamam senin dediğini yapmaya hazırız" görüntüsü verince, iki tetkikten bir tanesini yeniden kendi muayenehanesinde yaptırmamızı önerdi. O da binbir nazla... -Ama on dakika içinde ben gideceğim. Bekleyemem. -Aman hocam etme ne olur? On dakika beklemezseniz biz bir gün daha buralarda sürünürüz. İnsan halinden anlayan gün görmüş biri de değildi ki halimize bakıp biraz insafa gelse... Kendisi hiç yokluk görmemiş olmalıydı. Adeta insanlara para gözüyle bakıyor ve darphane gibi para basıyordu. Çünkü çaresiz insanların son adreslerinden biriydi... Rica minnet on dakikasına beş dakika daha eklemiş ve kendi ünitesinde tekrar para verip yaptırdığımız tetkiki incelemişti... Sonuç? Derdimize tek çare diye sunulan doktor, eline aldığı sonuçlara şöyle bir baktıktan sonra ne dese beğenirsiniz? -Kulağı açar bakarım. Şüphelendiğim bir durum varsa düzeltirim, değilse kapatırım. Ameliyatla iç kulaktaki ve zarlardaki basınç mı ortadan kaldırılıyormuş, bazen dengeyi kontrol eden sinir mi kesiliyormuş, kulakta salyangoz gibi kısım mı ne varmış. Oraya kimi hastalarda bir parça ilave yapılıyormuş. Onu kontrol edecekmiş falan filan... Ne kadar pervasız... Ne kadar acımasız... Bizi orada bırakıp öyle bir gidişi vardı ki sanki "zaten sizde para da yoktur. Uğraşmaya bile değmezsiniz" der gibiydi. Hiçbir sonuç alamadan, neye karar vereceğimizi bilemeden "işim var" diyerek bizi öylece bırakıp çıkan doktorun arkasından bakakaldık... Onca zahmet ve masraf... Hepsinden önemlisi hastada yaşanan hayal kırıklığı... O gün kardeşimin hatırına bu paragöz ve paradan başka hiçbir şeye değer vermediğine kanaat getirdiğim adama bir çift laf söylemedim ama bugün hâlâ içim içimi yiyor... Bu doktor kılığındaki merhamet ve meslek etiği fukarası, paragöz kimselere Bakanlığın da gücü yetmezse kimin gücü yetecek? Bir hasta yakını-İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.