"Bir arı sokunca ne olacak demeyin. Alerjik reaksiyon oluşuyor galiba ki arının soktuğu hayvan kısa zamanda maalesef ölüyor."
Ben emekli bir öğretmenim. Allah bağışlasın üç kızım var. Üçünü de okuttum ve devlet kurumlarına yerleştirdim. Ben de Allah'a şükür devletin verdiği aylıkla evimi geçindirdim.
Kanaat kadar zenginlik yok derler. O bir maaşla ne aç kaldık ne açık kaldık. Tabii ne de toplu bir para gördük. Sizin anlayacağınız klasik bir devlet memuru zihniyeti...
Emekli olduktan sonra birçok öğretmen arkadaş ve devlet memuru gibi ben de bahçeyle uğraşmaya başladım.
Bahçemin bir köşesine de bir arı kovanı alıp koydum. Arıcılık yapacak halim yok elbette... Maksat emeklilikte sıkılmamak... Vakit geçirmekti...
Bahçemiz şehir dışında. Yanında da bir kömür deposu var. Alan ise çok büyük... Kocaman bir alan...
O kocaman alan içinde, kömür deposundaki bekçi ne yapıyor? O boş alanı fayton atları otlasın diye kiralıyor.
Ben her pazar yaptığım gibi o pazar da kovanlarımla ilgileniyor, arıların bakımını yapıyordum...
Ancak ben oradayken haliyle arılar kızışıyor ve etrafa uçuşmaya başlıyorlar...
Veeeeee ne enteresandır ki uçuşan arılar gidip o fayton atlarından birini sokuyor.
Bir arı sokunca ne olacak demeyin. Alerjik reaksiyon oluşuyor galiba ki arının soktuğu hayvan kısa zamanda maalesef ölüyor.
Bu atın ölmesine benim arılarım sebep oldu diye faytoncular da benden atın değeri olan 8.000 TL'yi istiyorlar.
Yukarıda da dediğim gibi bende toplu para ne gezer...
Ben bu kadar parayı hiçbir arada görmedim ki...
At sahiplerine bu parayı ödeyemeyeceğimi kesin bir tavırla söylediğimde değişik bir öneri getiriyorlar...
"Yarı yarıya karşılayalım!.."
Yani... Düşünebiliyor musunuz? Arılar benim, bahçe benim... Atlar ise para verilerek o bekçiden kiralanan alanda otluyor.
O kadar çaresizim o kadar şaşkınım ki anlatamam...
Adamlar parayı ödememiz için sıkıştırıyorlar. Bizde para yok... Öte taraftan Bekçi de homurdanmaya başladı;
"Hocam arıları ortadan kaldır, bana da zarar verirler" diyor.
O yüzden arıların bakımını bile tam olarak yapamıyorum. Anlayacağınız değişik bir durumla karşı karşıya kaldım. Nereden aklımıza gelirdi böyle bir olay ve böyle bir sonuç... Allah yardımcımız olsun inşallah...
Hayatım trajikomik roman... Hayırlı günler...
Ahmet Cengiz- Emekli öğretmen