Avustralya'dan sürpriz misafirlerim

A -
A +
Hakkâri'de öğretmenlik yaptığım yıllar... Devletin idealist öğretmenliği ile gerçekler arasında uçurum vardı... Köylü ile aramızda en ufak bir sıkıntı yoktu ama yoksulluk ve imkânsızlık diz boyuydu... İdealistlik denen keskin kılıcımız karşılaştığımız çaresizlikler sebebiyle körelmiş ve mesleğime olan aşkımı eritmişti.
Bilerek bilmeyerek bir arayışa sürüklenmiştik... Çünkü o yıllarda yurt dışından gelenler yaşadıkları yeri öyle bir anlatıyordu ki imrenmemek elde değildi...
1974 yazıydı... 23 Nisan kutlamalarını yaptık. Karneleri dağıttık. Beş aylık uzun tatile bir hafta vardı...
Nisan yağmurları yağıyor gün aşırı... Arkadaşlarla oturuyoruz okulun önünde... Çamurlara bata-çıka iki yabancı gelmekte... Yanımıza gelen yabancı kendisini tanıtıyor:
"Ben Ahmet... Eşim Christine..." 
Arkadaşlar, anlamsızca birbirine bakarken, ben kırk yıllık dost gibi karşılayıp "İskender" diyorum... 
Biliyorum onların kim olduğunu... Avustralya'dan geliyorlar... Ahmet Bey 18 yaşında Avustralya'ya yerleşmiş 56 yaşında bir Kıbrıs Türkü. Onu 2 yıl önce bir gazetedeki röportajından tanıyorum. Bir hafta sürmüştü. Avustralya'daki Türkleri anlatıyordu. Dizi yazının sonunda, "Bana yazabilirsiniz..." demişti. 
Türkiye'den mektup bombardımanına tutulmuş. Ben de yazmıştım... Dediğim gibi o yıllarda herkesin hayali bir dış ülkeye kapağı atmak...
Her yıl Türkiye'ye tatile gelen bu ailenin eşi Christine o yıl eşinden on gün sonra gelmiş Ankara'ya. Geldiğinde demiş ki eşi Ahmet Beye:
"Senin röportajdan sonra o kadar çok mektup geldi ki... Hiçbirini ne okudum, ne de anlarım... Ancak şu kartpostalının arkasındaki kaligrafik-düzgün yazı dikkatimi çekti. Sadece bunu getirdim..." 
İşte o kartı ben yazmıştım. Ve onlar bu kartın sahibinin misafiriydi. Ben de kendilerine bu Türk misafirperverliğini göstermeliydim. 
Ama bir engel vardı...
Müdür izin vermeyecekti. Çünkü resmî olarak okulların kapanmasına daha bir hafta vardı... Bunun üzerine müdür beye "istersen istifamı kabul edebilirsin" diyerek veda edip Avustralya'dan ziyaretime gelen misafirlerimle birlikte Kayseri'ye baba evimize geldik.  
Karşılıklı oturduğumuz dayımlar ki aynı zamanda eşimin ailesiydi, bırakırlar mı? İyilikler anası, en leziz yemeklerin ustası, hayatının en verimli çağında ebediyete yolladığımız (nur içinde yatsın) anam gibi sevdiğim saydığım Mevlide Hanımın yemeklerini yediriyorduk. O zamana kadar kendim hiç gezmediğim çok yakınımızdaki Kapadokya'yı (Ürgüp-Avanos) gezdiriyorum bu sürpriz misafirlere. Kim bilir dönüşte beni istek yaptıracaklardı Avustralya'ya... Devamı yarın


> Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza  29 Ekim Caddesi,  34197  Yenibosna/İstanbul  Faks: (0212) 454 31 00
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.