“Bana aşktan bahsetme!..”

“Aşk olsa boşanmalar bu kadar artar mıydı? Evden uzaklaştırma kararları alınır mıydı?”

 

 

 

Eşinden ayrılınca karamsarlığa kapılan ve sekiz on yıl ortada gözükmeyen Mesut’un nihayet Fas’tan bir evlilik yapıp mutluluğa kavuştuğunu dile getirdiğini anlattığı konuşmaya bugün de devam ediyorum. Hâl hatırdan sonra Mesut’un Fas’tan kredi kartı ile 12 taksitle yaptığı evlilik mevzuunu dinleyince şaşırmış şoke olmuş hatta tepki göstermiştim:

 

-Ne biçim bir şey bu? Affedersin pazardan mal mı alıyorsun? Önceki eşin Ayfer ne olacak? Hani senin büyük aşkın? Aşk olmadan evlilik mi olur?

 

-Olur olur...

 

-Belli ki senin aklın başında değil. Aşk paraya maddeye değişilir mi? Aşka mezar kazanlar kervanına yoksa sende mi katıldın? Bir de merak ettim dilini kültürünü bilmediğin Faslı bir kızla nasıl anlaşıyorsun?

 

Gözlerini gözlerimle buluşturdu:

 

-Ne aşkı ne kültürü dostum ne aşkı ne kültürü? Baksana sen benim gözlerime. Uyandım, saf değilim artık. Kalbim eskisi gibi yumuşak değil. Mesut eski Mesut değil. Zaman hızla değişiyor. Zevkler renkler değişiyor. Dünya değişiyor. Bu devirde aşk mı kaldı? Ayfer'le birlikte aşk da benim için öldü. Şimdiki birlikteliklerde evliliklerde aşk var mı sanıyorsun? Belki vardır bir elin parmakları kadar... Gerisi, senin aşk zannettiğin evliliklerde riya var. Altın bilezik var. Yatak odası var, beyaz eşya var, daireler var, otomobiller var... Var babam var. Olmayan tek şey aşk. Aşk olsa boşanmalar bu kadar artar mıydı? Kadın cinayetleri olur muydu? Evden uzaklaştırma kararları alınır mıydı? Bana aşktan bahsetme dostum. Aşk rahmetli oldu diyorsam inan bana. Aşk artık eski bir hikâye, masal...

 

Ver 25 bin lirayı al hanımı. Üstelik kredi kartına 12 ay taksit bile yapıyorlar. Bedavadan biraz pahalı sudan ise çok çok ucuz. Ver parayı al hanımı... Hadi bana eyvallah deyip yanımdan koşar adımlarla uzaklaşıp gitti.

 

Mesut cıvataları sıyırmış kafayı yemişe benziyordu. Ardından gözlerim ağzım açık kalakalmıştım. Bir zamanlar aşkın kitabını destanını yazdığına inandığım arkadaşım Mesut bu Mesut olabilir miydi? Yaşlı gözlerim kulaklarım bana ihanet mi ediyordu yoksa bir oyun mu oynuyorlardı? Rabbim herkese her şeyin hayırlısını versin... Rabbim iyilerle karşılaştırsın...

 

     Şahin Ertürk-Kütahya