Atiye Teyzenin hem yaşı başı yerindeydi, hem de annemin annesinin teyzesiydi. Onun sözüne "hayır" diyemezdik. Beni kolumdan tutup bir sedire oturttu. O, kendine özel tatlı sert üslupla dedi ki: -Hiç merak etme oğlum. Sabaha hiçbir şeyin kalmayacak. Konuşacak halde değildim. Annem, korku ve endişe içinde bir kenarda beni seyrediyordu. Ben kurbanlık koyun gibi Atiye Teyzenin trahomlu gözlerime uygulayacağı tedavi yöntemini bekliyordum. Atiye Teyze, bir miktar kesme şeker getirdi. Ama o yıllarda şimdiki gibi değildi kesme şekerler. Erzurum yöresinde hâlâ kullanılan "kıtlama" şekerlerindendi. Bildiğimiz kesme şekerdi işte. O getirdiği bir miktar kesme şekeri bir kap içinde toz haline getirene kadar ezdi. İçine başka bir şey kattı mı katmadı mı bilmiyorum. Ama bir şey kattığını görmedim. Toz hale gelmiş şekeri bir kenara koydu. Sonra bir tane irice bütün bir kesme şeker aldı. Dedi ki: -Şimdi ben göz kapaklarının içini bununla temizleyeceğim. Acısa da sabredeceksin tamam mı? -Hı hı... Ama kalbim küt küt atıyor. O kocaman nasırlı ellerine kadın eli demeye bin şahit gerekti. Öyle emektardı. Nasıl oldu bilmiyorum. Önce bir gözümün kapağını nasıl kaldırdı yukarıya bilmiyorum. Sonra göz kapağının iç kısmındaki o minik iltihaplı kabarcıklara kesme şekeri yavaş ve dikkatli sürtmeye başladı. Adeta şeker ile nazik bir şekilde törpülüyordu. Törpülenen kısımlar kanamaya başlamıştı. Gözümden kan akıyordu resmen. O andan itibaren annemin feryatları odayı kapladı: -Eyvah teyze! Çocuğun gözü kör oldu! -Ne körü kız! Dellendin mi sen? -Teyze kölen olam bırak... -Kızım sen bir otur yerine. Ne kadar yufka yüreklisin. Annem, ana yüreği, ellerini dizlerine vurarak dövünüyordu. Teyzem çıkıştı: -Sus bakayım. Yerinden de kalkma. Annem susmuştu. Ama ben başladım ağlamaya. Bir şey bildiğimden değil, annemin feryat etmesinden korktuğum için. Ama Atiye Teyzemde hiç telaş yok. Hiç endişe veya korku yok. Bir taraftan bir eliyle göz kapağımı kaldırmış, diğer eliyle kesme şekeri küçük kabarcıklara törpü sürer gibi ağır ağır ama kendinden emin sürüyor. Annem durabilir mi? Başlıyor yine ağlamaya: -Kör olacak yavrumun gözleri kör olacak... -Telaş etme kızım. Bir şey olmayacak. Sonra bana seslendi: -Ağlamazsan daha kolay bitireceğiz. Bak size laf anlatmaktan daha bir gözünü bile tamamlayamadım. Annem yerinden kalktı: -Teyze kurban olam, ne olur ötekine dokunma. Bari öteki görsün ne olur teyzem. Devamı yarın > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00