"Başka bir âlemde gibisin!"

A -
A +

Yıllar sonra karşılaşmıştım onunla. Görüşmeyeli yıllar olmuştu. Birkaç saniyeye sığan bildik hal hatır sözlerinden sonra arkadaşımın yüzünde endişe ile hüzün arası bir durum sezdim. Sordum: -Dostum senin neyin var? Başka bir âlemde gibisin. Anlatmaya başladı: -Öyle şeyler yaşıyorum ki, sanki gizli bir uydudan takip ediliyorum, bir mesaj bombardımanı altındayım, müthiş bir çıkmazdayım. -Hayırdır ne oldu? -Biliyorsun ben emekli oldum. Yapacak fazla bir şey yoktu. Bir sahil kasabasından yazlık alıp geriye kalan hayatımı orada tamamlamaya karar verdim. Yazlığı alır almaz içimi bir duygu kapladı, sanırsın cennetten köşk aldım. Bir yandan sevinçten uçuyorum, bir yandan dünya malına bu kadar sevindiğim için kendimden utanıyorum. Benliğimi saran bu duygular içinde eşimle birlikte temizlik yaparken; birdenbire evin dört bir yanından sesler duymaya başladım; "ölüm var ölüm" diye sesleniyorlardı. Elim ayağım kesildi. Çalışmaya ara verip elimdeki bezi ve vernik artıklarını sildiğim kimyasalı yere bıraktım. Endişeyle yanıma gelen eşim diyordu ki: -Yüzün sapsarı olmuş. Ben söyledim çok fazla soludun şu kimyasal maddeyi, bak ne hale geldin!.. Saate baktım. İkindi vakti geçmek üzereydi ve henüz öğle namazımı kılmamıştım... Hevesim kursağımda kaldı. O günden beri işte senin gördüğün bu hal içindeyim. -Kafanı taktığın şeye bak! Ölüm yanı başımızda, gelip de gitmeyen var mı? Bu dünyaya ölmeye geldik ama önce yaşamak zorundayız, yaşamadan ölünmez. -Mesele bu kadarla kalsa iyi ama bunun devamı var. O sesleri unutmuştum. Keyifli bir gündü, yazlık evimizdeyiz ve ertesi gün Cuma. Sabaha karşı bir rüya görüyorum: -Hayırdır inşallah! -Ölmüşüm ve tanımadığım bir kapının önünde gururla bekliyorum. Dünyada makam sahibiydim, muhafazakârdım, iyi çalışıyordum ve az da olsa ibadetlerimi sürekli yapıyordum. Bu özelliklerimden dolayı tanınacağımı, beni itibarla karşılayacaklarını düşünüyorum... Yanıma, giyim kuşamı hali vakti pek yerinde olmayan biri geldi. O da benim gibi dünya değiştirmiş. O gelir gelmez kapıda bir görevli belirdi. Ben, beni almaya geldiler diye gururlanırken görevli, ona seslendi: "Ooo Hayrullah Efendi, buyur seni bekliyorduk!" Bayağı bozuldum. Tam kapı kapanırken görevliye; -Ben falancayım, dedim. Adımı ve siyasi kimliğimi söyledim. Görevli: "Seninle ilgili bir şey demediler" deyip kapıyı yüzüme kapatacakken: "Sen kim olduğumu söyle, onlar tanırlar" dedim. Aynı gururla beklemeyi sürdürdüm. Devamı yarın... > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.