"Be­ni bı­rak­ma an­ne­ci­ğim!.."

A -
A +

An­ne­ci­ğim... Ah an­ne­ci­ğim... Her ge­çen gün da­ha bir bur­nu­ma tü­tü­yor­sun an­ne­ci­ğim. Be­ni sım­sı­kı kol­la­rı­nın ara­sı­na sa­ra­rak at­tı­ğın çığ­lık­lar hiç ku­lak­la­rım­dan git­mi­yor... Hâ­lâ ge­ce­le­ri rü­ya­la­rım­da kâ­bus­lar­la uya­nı­yo­rum. Hâ­lâ bir gün git­ti­ğin yer­ler­den çı­kıp ge­le­ce­ği­ni sa­nı­yo­rum... Her bay­ram her­kes bay­ram eder­ken ben an­ne­ci­ği­min has­re­ti­ni bir kez da­ha yü­re­ci­ğim­de ya­şı­yo­rum. Çün­kü ben an­nem­den an­nem ben­den bir bay­ram gü­nü ay­rıl­dık... Hem de gü­le oy­na­ya bay­ram zi­ya­re­tin­den dö­ner­ken. Bir tra­fik ka­za­sıy­la... Ha­yal me­yal ha­tır­lı­yo­rum o yıl­la­rı... Ba­ba­cı­ğım yi­ne ci­ci bi­ci el­bi­se­le­ri­mi, ye­ni pa­buç­la­rı­mı al­mış ak­şa­ma eve gel­di­ğin­de da­ha bay­ra­ma bir­kaç gün var­dı. Yi­ne bir Kur­ban Bay­ra­mı ol­ma­lıy­dı. Çün­kü İs­tan­bul'dan Bo­lu'ya ba­ba­an­nem­le­re gi­de­cek­tik. Kur­ba­nı ora­da ke­se­cek, bay­ra­mı­mı­zı ya­pa­cak son­ra da bü­yük­le­rin el­le­rin­den öpüp İs­tan­bul'a dö­ne­cek­tik. Ama yıl­lar son­ra ba­ba­an­nem­den din­le­dim o bi­ze ka­ra ge­len bay­ra­mı­mı­zı... Ba­ba­cı­ğım o gün çok te­laş­lıy­mış. Her­kes bay­ram mut­lu­lu­ğu­nu ya­şar­ken o ne­den­se bir baş­ka hal­dey­miş. Hat­ta ba­ba­an­nem bir ara ba­ba­ma ses­len­miş: -Oğ­lum ne­dir bu ha­lin? Sen­de de­ği­şik bir sı­kın­tı his­se­di­yo­rum. -Ya an­ne, gü­nün­de ye­tiş­tir­mem ge­re­ken bir dos­ya var­dı. O ak­lı­ma gel­di. Aca­ba üs­te­sin­den ge­le­bi­le­cek mi­yim di­ye öy­le­si­ne bir dü­şün­ce iş­te... Ama ba­bam bel­li et­me­me­ye ça­lış­sa da yi­ne de dal­gın­lı­ğı­nı üze­rin­den ata­ma­mış. Er­te­si sa­bah er­ken­den yo­la çık­mı­şız. İyi ha­tır­la­dı­ğım bir şey var­sa, o sa­bah ara­ba­ya ben de an­nem­le bir­lik­te ön ta­ra­fa bi­ne­ce­ğim di­ye tut­tur­mam­dı. Ba­bam da te­laş­la azar­la­mış­tı: -Ha­yır, ön ta­raf teh­li­ke­li. Uzun yo­la çı­ka­ca­ğız. Ani bir fren olur mo­lur cam­dan fır­lar­sın. Ağ­la­sam da be­ni ar­ka kol­tu­ğa oturt­muş­lar­dı. Böy­le­ce yo­la çık­mış­tık. Beş al­tı yaş­la­rın­day­dım. He­nüz il­ko­ku­la git­mi­yor­dum. Ba­ba­mın ne ka­dar sü­rat­li git­ti­ği­ni el­bet­te bi­le­mi­yor­dum. Ama an­nem ara­da bir ha­tır­la­tı­yor­muş: -Meh­met ace­len ne? Bu ne sü­rat böy­le... Ba­bam, bu ikaz son­ra­sı bi­raz ya­vaş­la­sa da için­de­ki te­laş, tek­rar onu mi­lim mi­lim hız­lan­dı­rı­yor­muş. "Ah" di­yor ba­bam, ne olur­du da o ic­ra­ya ye­tiş­mek için gay­ret gös­ter­me­sey­dim. Hiç iş­te bay­ram so­nu ic­ra­ya mı gi­di­lir? Bu­nu yıl­la­rın piş­man­lı­ğıy­la söy­lü­yor­du avu­kat olan ba­bam. O hep "İc­ra­ya gi­de­ce­ği ye­rin ahı tut­tu be­ni!" di­yor­du. Hat­ta ka­za son­ra­sı uzun sü­re avu­kat­lık yap­mak­tan bi­le so­ğu­muş­tu. Ama o öy­le his­set­se de ger­çek olan sü­rat­li ara­ba kul­la­nır­ken di­rek­si­yon ha­ki­mi­ye­ti­ni kab­yet­miş ol­ma­sıy­dı. Çün­kü han­gi mes­lek­ten olur­sa ol­sun, dik­kat­li ol­ma­yan her şo­för so­nun­da bir gün iş­te böy­le ka­za ya­pa­bi­li­yor, ken­di oca­ğı­na in­cir ağa­cı­nı di­ke­bi­li­yor­du. Ne ka­dar git­ti­ği­mi­zi bil­mi­yo­rum. Bir ara an­ne­min çığ­lı­ğı­nı duy­dum. Son­ra da ara­ba­mız sav­rul­ma­ya baş­la­mış­tı. İş­te o es­na­da na­sıl ol­du bil­mi­yo­rum ama ken­di­mi an­ne­min ku­ca­ğın­da bul­dum. An­ne­ci­ği­min ku­ca­ğın­da sav­ru­lu­yor­duk. Ca­nım an­nem hem çığ­lık atı­yor hem de ba­na sım­sı­kı sa­rı­lı­yor­du. Az son­ra an­ne­min fer­ya­dı ke­sil­miş­ti. Fer­siz kol­la­rı be­ni sar­ma­la­mak­tan vaz­geç­miş­ti. Kor­kuy­la ka­rı­şık ses­siz ağ­lar­ken ba­ba­mın sa­ğa so­la se­ğirt­ti­ği­ni im­dat is­te­di­ği­ni unut­mu­yo­rum. Çok geç­me­den ara­ba­mı­zın et­ra­fı ana ba­ba gü­nü­ne dön­müş­tü. Me­ğer ara­ba­mız şa­ram­po­le yu­var­lan­mış. Ka­za ge­çir­mi­şiz. Yol­dan ge­çen araç­lar du­rup bi­ze yar­dı­ma gel­miş­ler. Ama an­ne­ci­ğim ar­tık ha­re­ket et­mi­yor­du. Ağır ya­ra­lan­mış­tı. Sed­ye gi­bi bir şey­le alıp gö­tü­rür­ler­ken çok kork­muş ve "Be­ni bı­rak­ma ne olur an­ne!" di­ye ar­dın­dan ağ­la­mış­tım. -Ben de an­nem­le gi­de­ce­ğim, di­ye ço­cuk­ça fer­ya­dım gö­ren­le­rin ağ­la­ma­sı­na se­bep ol­muş. Ca­nım an­nem has­ta­ne­ye ye­tiş­ti­rir­ler­ken ya­rı yol­da can ver­miş... Şim­di ara­dan yir­mi se­ne geç­ti. Ben de bir an­ne ol­dum. Ama hâ­lâ bay­ram­lar­da do­ya do­ya se­vi­ne­mi­yo­rum. Ne za­man bay­ram gel­se, bay­ram ha­ber­le­riy­le bir­lik­te yol­lar­da ka­za ha­ber­le­ri­ni du­yu­yor, her ka­za ha­be­riy­le bir kez da­ha o acı­yı içim­de his­se­di­yo­rum. * Ser­pil Ay­dın-İs­tan­bul Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.