"Ben bir porsiyon istemiştim!"

“Yağlı ve yağsız tandır ekmeği, ayran, baharatlar, turşu, yoğurt biber neler vardı neler...”

 

 

 

Van ziyaretimi anlatmaya devam ediyorum... Orta yaştaki adam dedi ki:

 

“Her yer depremden zarar gördü. Lokantaları da açtırmıyorlar. Kebap salonlarından birisi içeri sokakta açık. Orada yemek ve kebap çeşitleri var. Sokağa ilerideki girişten gir.”

 

Bir mekân bulduğum için çok sevindim. Kebap salonuna girdim. Gayet temiz pırıl pırıl bir yerdi. Aşırı kalabalığa rağmen bu çok önemliydi.

 

Masaya oturur oturmaz hizmet başladı. Garsona şiş kebap söyledim. Hemen sipariş verildi. Bu arada garson orta büyüklükte tepsi ile masama geri döndü. Tepsiyi boşaltmaya başladı. Tepside neler yoktu ki? Yağlı ve yağsız tandır ekmeği, büyük bardakta ayran, bazı meşrubat çeşitleri, baharat çeşitleri, su, salata, turşu, sebzeli yoğurt, acı ve tatlı biberler…

 

Bunlarla 4-5 kişi doyardı. Bu ne biçim iltifat ve ikramdı? Acaba yabancı olduğum için mi? Diyecektim ki baktım bütün masalar böyle donatılıyordu.

 

Bu arada büyükçe bir şişte tabak içine konulmuş ve yanında ateşe atılmış kırmızı ve yeşilbiberlerle beraber kebap önüme konuldu. Dedim ki:

 

“Ben, bir porsiyon kebap istemiştim?..”

 

Garson “Bu bir porsiyon” dedi ve giderken kendi kendine “Allah Allah” dedi. Yemeği yemeğe başladım. Getirilenleri bitirmek mümkün değildi. Bazılarına atılır korkusuyla hiç dokunmadım.

 

Kasaya geçtim. Neler geldiğini söyleyecek oldum. Kasadaki orta yaşlı görevli “Garson söyledi hesabı yaptım. Ücret 11 lira” dedi. Ben, bunu çok az buldum:

 

“Şunları, şunları da hesaba kattın mı?” diye söyledim. Görevli “hepsi de tamam, hesap da tamam” deyince iyice şaşırdım:

 

“Burayı belli ki çok harcamalarla açmışsınız. Bu ucuz hizmetle kazanabiliyor musunuz? Neredeyse bedava” deyince adam bana dönerek “kazanmasak bu işi yapar mıyız?” diye cevap verdi:

 

Şaşırmamak elde değil. O günün parası ile 11 liraya 11 ekmek alındığına göre günümüzde o miktar 82,5 liradır. Bu kadar hizmet, ikram bu fiyata olur mu? Demek ki oluyormuş. Dükkândan çıkarken bu sefer ben:

 

“Allah Allah” diyerek kafamı çevirmeye başladım... Rabbim kanaat sahibi iyi insanlarla karşılaştırsın. Rabbim esnafımıza hayırlı bereketli kazançlar versin.

 

     Bünyamin Ören/Devrek-Zonguldak