"Ben bu oyunda yokum!"

A -
A +

11 yaşıma kadar "F"sinden anlamazdım. Okulda bu yüzden benimle alay ederlerdi. Bir gün gazetemizin arka sayfasına göz attım. Sonra spor haberlerini okumaya başladım. O gün kanım kaynamıştı. Bazı Avrupa kupası maçlarını izlemeye başladım. Sonra bizim takımın lig maçlarını radyodan dinlemeye, sonra yaptığımız maçların skorlarını deftere not tutmaya başladım. Okulda başlayan futbol oynama azim ve merakım, önce alay edilse de zaferle sonuçlandı. Akşamları eve geç geliyor, yaz kış futbol oynuyorduk. Derken bir gün burnuma sert bir dirsek darbesi yedim. Genzim öylesine yandı ki dakikalarca kendime gelemedim. Yaşımız da küçük tabii, anlayamadık. Meğer burnum kırılmış, kemik o halde yanlış kaynamış. Hâlâ nefes almakta zorlanıyorum. Yine bir gün sokakta top, park halindeki kamyonun altına kaçtı. Altından almak için ayağımı uzattığımda kamyonun kasasının altı kılıç gibiymiş, dizimi fena kesti. Kaç gün topallamıştım. İzi hâlâ durur. 16 yaşında başparmağım çıktı. Altı ay çektim. 18 yaşında bir halı sahada sol dizime aldığım darbenin etkisi birkaç sene geçmedi. 23 yaşımda sağ ayağıma öyle kötü bir darbe aldım ki bir sene ızdırap çektim... Derken yavaş yavaş yine futbol. Duydum ki komşum Turan Abi ayağından ameliyat olmuş. Evine ziyarete gittim. Ayağındaki ameliyat izleri dehşet vericiydi. İki sene önce halı saha maçında sakatlanmış. Dedi ki: "Bir futbol uğruna ne hallere düştük. Sakın sen de bu hatalara düşme!.." Ben çoktan düşmüştüm o hataya. Ama Turan Abi kadar durumum ağır değildi. O gün dedim ki: Artık ben yokum... Bir akrabam da halı saha maçında sakatlanmış. Diz yan çapraz bağları kopmuştu. İki sene geçti hâlâ yürümekte sıkıntı çekiyor. İş yerinde tanıdığım bir çocuğun üç defa burnu kırıldı. Yine her hafta maçta... Bir akrabam Murat Abi, her hafta maç yüzünden iki dizinden de menüsküs ameliyatı olacakmış. Bir iş arkadaşım maçta kale direğine kafası çarptığı için beyninde ur oluştuğunu, beyin ameliyatı olup platin takıldığını ama futbol oynamayı asla bırakamayacağını söyledi. Düşünüyorum da kendimizi sakatlamak için üste bir de para harcıyoruz. Hele maçlara gidip de dayak yiyenler kavga edenler var. Alt tarafı bir maç için dünyanın parasını ver bir de dayak ye. Akıl kârı mı? Her işi yolunda gittiği halde takımı maç kaybettiği için moralini bozup asık yüzle dolaşan insanlar var bu ülkede. Allah aşkına soruyorum: Bu futbol gerçekten bunca şeye değer mi? Ahmet Arkun-İstanbul Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.