"Ben o doktorun çocuğuyum!"

A -
A +

İki ay burada nerede kalacaktık? Hem de ücreti peşin vererek. Çaresizlik içinde ve kırık kalple "Allah" dedim ve sustum.
Bu arada kulaklarıma bir ses gelmeye başladı: "Bu gözler... Aman Allah'ım bu gözler!" diye bağırıyordu.
Sadece sekreterin, "Doktor Bey" dediğini duydum.
Bir anda birisi dizlerime kapanmış ve "Siz Burdur'un A... köyünden misin Amcam?" diyordu.
Gözlerinden akan yaşın dizlerimi ıslattığını hissettim... Anlam veremiyordum. O ise bana bakıyor ve ağlıyordu. Hissediyordum biraz durakladı:
"Seni hatırladım... Senin yıllar önce kurtardığın o çocuk bendim, benim o çocuk" dedi.
Sonra sekretere: "Kızım hastamızı derhal içeri al" deyip bizi içeri aldı. Başladı anlatmaya. "Babacım" diyordu bana. "Sen beni donmaktan kurtarıp üstümü başımı pak edip aileme yetiştirip hayatımı kurtardığın gibi o hediye ettiğin kitapla Allah'ın rızasına uygun yaşamak isteyen bir kul olmayı da öğreterek ahiretimin mamur olmasını da arzuladın. Sana ne kadar teşekkür etsem ne yapsam ne desem azdır. Eve gelip kitaplara baktığımda gördüm verdiğin o minik kitabı. Satır satır okudum. İslamiyet şekerli ılık süt gibi beni kucakladı, lezzetten lezzete geçtim. Namaza başladım. Fen ile dinin her ikisinin de insana lazım olduğunu öğrendim. Maddi manevi yükselmenin ancak beraber olabildiğini öğrendim..."
Onunla birlikte biz de ağlıyorduk. Muayene tetkikler neticesinde ameliyat edilmesine karar verildi. Ameliyat için beklenen süre beni evinde misafir etti. Çok yakından ilgilendi.
O şefkatli elleriyle ameliyatımı yaptı. İyileşme sürecinde de evinde ağırladı...
Vedalaşıp köye döndüğümüzde herkes merak içindeydi. Hanıma olanları anlattığımda geçmişi hatırlayıp mahcup oldu. Sonra da defalarca ağlayıp tövbe ettiğini söyledi. Fakat gene de "benden habersiz bir de kitap mı verdin?" demeyi ihmal etmedi.
Benim ise o çocuğun... Yani şimdiki doktorun o sözleri kulağımdan gönlüme huzur olup akıyordu:
"Siz benim hem dünyamı hem ahiretimi düşündünüz. Allah sizden razı olsun."
Bu hatıra ne zaman konuşulsa oğlu ve hanım ağlamaya başlar "doğrusun" deyip yıllar öncenin pişmanlığını çekerler. Ben bu konuyu neden mi bu kadar ayrıntılı biliyorum?
Çünkü ben o doktorun çocuğuyum. Babam annem sizlere ömür... Ahirette şefaat ederler inşallah.
Rumuz: "o çocuk"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.