9 sene önceydi. Babam emekli olmuş, zar zor bir arsa satın alabilmiş ve ev yaptırmaya niyetlenmişti. Tabii borç harç... Büyük abim evli evi ayrıydı. Ablam da öyle. Ortanca abim de evli ve bizimle oturuyordu. Ben ve küçük abim, evdeki abimle aynı fabrikada çalışıyorduk. Kirada oturuyorduk. Ay sonu hepimiz maaşı getirip babama veriyorduk. Ki bir an önce kiradan kurtulup yeni evimize geçelim diye. İşte bu sıkıntılı günlerde başımdan geçen bir hatıramı sizinle paylaşmak istiyorum... Bir arkadaştan maaşının tamamını borç istedim. Verdi, Allah razı olsun. Bir dahaki ay başka bir arkadaştan bir maaş bulmam gerekecekti. Çünkü o ayın maaşını çoktan çekmiştim. Yani hesabımda bir dahaki ay da maaş olmayacaktı. Zaman geçiyordu. Ben harıl harıl borç arıyordum. Borcum olan arkadaş da o ay işten ayrılacaktı. Üst üste gelmişti her şey. Bu arada namaz vakitlerinde hem Yasin-i şerif hem de Esma-ül Hüsna'yı okuyordum ağlaya sızlaya. Hani resmen gökten zembille inmesini bekler gibiydim. Nasıl bir ağlama, nasıl bir yakarış anlatamam. O gün gelip çatmıştı. Bankamatiklerde, anlaşmalı banka şirketinin, tüm işçilerin hesabında tuttukları ama faizli ödendiği için kimsenin bulaşmadığı yüklü miktarda para vardı. Ben de borcum olan miktar kadarını oradan almaya karar verdim. Vakit hızla ilerliyordu. Çıkış saati gelmiş, herkes servislere gidiyordu. Adımlarım geri geri gitse de ben bankamatiğe ilerlemeye başladım. İçimden diyordum ki: "Çaresizim, mecburum Allah'ım beni affet, yardım et!" Kartı yuvaya yerleştirdim. Aaa, kullanılabilir bakiyemde tam bir maaş para. Şaşırdım. Kartı çıkardım. Ellerim titriyordu. Gözlerim dolup gelmişti. Tekrar denedim. Evet, hesabımda tam bir maaş para görünüyordu. Parayı çektim ve muhasebeye koştum. -Geçen ay, bu ayın maaşını almıştım. Bu ay maaş yatmayacaktı ama... Muhasebe kontrol etti ve "Hay aksi, ben onu kesilecek diye not etmemişim" dedi. -Ne olacak şimdi, deyip elimdeki parayı uzattım. -İhtiyacın varsa kullan, bir dahaki ay keseriz, demesin mi? Allah'ım bu ne şanstı böyle... Tabanlarım sırtıma değerek koşmaya başladım. Servise yetiştim. Arkadaşın yanaklarından öpüp, teşekkür ederek borcumu verip vedalaştım. Sonra haykırmak istedim: "Her ihtiyacını sadece ve sadece Allah'tan iste! Rabbim, Sen'i çok seviyorum! Allah'ım beni seviyorsun! Evet beni seviyorsun! Bu kulunu bu dar gününde boynu bükük koymadın. Hamdolsun Rabbim, hamdolsun!" Mehmet Yavuz-Sakarya Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00