Balkanlar'da, ortasından bir dere geçen şirin bir Osmanlı kasabası... Komitacıların cirit attığı, gayrimüslimlerin şımardıkça şımardığı Osmanlının son yılları... Çayın bir tarafında evler diğer tarafında çarşı var. Numan Efendi 20'li yaşlarda bir delikanlı... Ama boy bos yerinde, pehlivan mı pehlivan... Cuma namazı için evden çıkmış, karşı yakadaki çarşı camisine gidecek... Çayın üstünde derme çatma bir yaya köprüsü var. Köprünün başında bir kız çocuğu geçmeye korkuyor. Numan Efendi çocuğun elinden tutarak birlikte köprüyü geçerken karşıda, birkaç kendini bilmez Hristiyan genç, Numan'a sataşır: "Dadıya bak, dadıya!" Numan aldırış etmez. Onun sessiz kalması ötekileri cesaretlendirir. İşi abartırlar. Bu kez Numan dayanamaz: -Gidin başımdan bre sefiller... Şimdi sizinle uğraşamam. Cumaya gidiyorum. Laf atanlar kenara çekilir. Numan, çocuğa yardım ettikten sonra namaza gider. Namazdan sonra, çarşıda hırdavatçılık yapan bir tanıdığına uğrar. Biraz hoşbeş esnasında bakar ki aynı gençler dükkanın önünde. Numan'a kafayı takmışlar. Hakareti ileri götürürler. Numan sabretmekte kararlıdır. Fakat bu azgınlar susacak gibi gözükmez... Bir ara karşılık vermeye yeltendiği anda dükkan sahibi onu omzundan tutarak oturtur: -Sakin ol evlat, bunlar çok kalabalık. Bu esnada serseriler Numan'ın şanlı dinine, şanlı peygamberine dil uzatmaz mı? Eyvah ki eyvah... Artık Numan'ı kim tutar? Oradan eline geçirdiği balta sapıyla dışarı fırlar. Dışarıda 50-60 kişi vardır. Numan'ın etrafını bir çırpıda sarıp çullanırlar. Numan elindeki meşeden balta sapıyla en öndeki ikisine öyle bir vurur ki ikisi de oracığa cansız düşer. -Savulun bre imansızlar! Saldırı bitmez ama Numan'ın öldürücü darbeleri karşısında yere yığılanların sayısı yirmiye ulaşmıştır... -Vurun şu Türk'e... Koymayın arkadaşların öcünü! -Canına susamış varsa gelsin bre!... Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın... Kiminiz varsa gelin... Topunuz gelin!.. Bu nârâ ile havada inip kalkan meşeden balta sapı kimin kafasına gözüne denk gelirse değdiği kimseyi iki seksen uzatmaktadır. Cesaretleri kırılan saldırganlar, büyük bir panik yaşar... Bu sırada bir komitacı hücuma geçer. -Hücuuum! -Al sana hücum... Hıh! İşte bu hesapta yoktur... Balta sapı komitacının koca sırtına inmiş onu "hıh!"latmıştır ama iri yarı komitacının üzerinde sopa kırılmıştır. Numan bir anda sopasız kalır. Takati de tükenmek üzeredir. Komiteci oldukça cüsseli. Numan'ın gırtlağına sarılır... (Devamı yarın) Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00