“Özellikle orta sayfa ve köşe yazarlarını çok beğeniyorum, dinî bilgilerimiz onun sayesinde arttı.”
Ben bu yazımı Adıyaman Kahta'dan yazıyorum. Türkiye gazetesini evlendikten sonra eşim sayesinde okumaya başladım. 26 senedir abonesi olduğum gazetemizi çok seviyorum. Bir gün bile gelmezse çok özlüyorum. Özellikle orta sayfasını ve köşe yazarlarını çok beğeniyorum, dinî bilgilerimiz onun sayesinde arttı.
Benim burada anlatmak istediğim iki konu var. Birisi merak ettiklerimin ertesi gün gazetemde karşıma çıkıyor olması. Bir diğeri de ayan beyan gördüğüm bir rüyanın sonra harita olarak haberlerde karşımla çıkması...
Önce merak ettiğim bir dinî konunun ertesi gün gelen gazetede karşıma çıkıyor olmasını anlatayım. Bir değil iki değil beş değil... Bazen kafama takılan veya çevremden o gün duyduğum bir konu bir sual bir mevzu olduğunda bu konuyla ilgili yazıyı veya cevabı ertesi gün gazetemi alıp orta sayfayı açtığımda ilk gözüme çarpan yerde bulmak oluyor.
Yani o konuyla ilgili soruların cevapları ya bir âyet veya bir hadis-i şerif veya İslam âlimlerinin sözlerinden bir söz olarak karşıma çıkıyor.
Bazen erkek kardeşimle dinî konularda sohbet ettiğimizde eşimle ben ona Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okumasının çok önemli olduğunu söylerdik. Bunun için de Türkiye gazetesini okumasını tavsiye ederdim. Bazen de denk gelirse orta sayfadan okuduğum yerleri anlatırdım.
Kardeşim ise genelde farklı şekilde konuşur bize inanmazdı. Bir gün “bak dedim gazetenin orta sayfası sanki benim aradığım soruların cevaplarını karşıma çıkarıyor, senin söylediğin o bazı isimler var ya onlar dinimize zarar veren kimselerdir. Sen onlardan vazgeç. İnanmıyorsan yarınki gazeteyi açtığımda sana cevap gelecek” dedim. Tabii kardeşim buna da inanmadı. Ben de ertesi gün gerçekten böyle bir cevap yazı yayınlanır mı yayınlanmaz mı merak etmeye başladım.
Öbür gün gazetenin orta sayfasını açar açmaz gözüme ilk ilişen başlık şöyleydi: “Kendilerini doğru yola sevk eden din âlimleri bulsun.” Evet cevap yine gelmişti. Hem şaşırdım hem sevindim. Hemen o sayfanın fotoğrafını çekip kardeşime attım. O da şaşırdı kaldı ama yine de bildiği gibi devam etti. Birkaç defa yine böyle kardeşimin sorduğu sorularına cevap gibi, gazetenin orta sayfasından çıkan yazılar âdeta bana cevap gibi yayınlanıyordu. Yine bir gün kardeşim beni ve eşimi imtihan edercesine sorular sordu. DEVAMI YARIN