Bir güzel bahar günü...

A -
A +

“Erzurum’dan gelenler söylemişler. Hatta üç kalem yeni asker toplayacaklarmış...”

 

 

 

Zeynep halanın hatırasını anlatmaya devam ediyoruz...  Karlar erimiş yollar açılmış baharın en güzel günleri. Murat ve Fırat’ın önemli kollarında biri olan (Heftreng) nehrinin önemli kolu olan Göksu Çayı çağlayarak gümbür gümbür akar. Her taraf duvaklı gelin gibi, sarı kırmızı mor yeşil çiçekler ve çimenlerle bezenmiştir. Kuşların ötüşleri, köyün yamaçlarında koyun kuzu meleşmesi yeni doğuran ineklerin, atların yavrularına karşı kişnemesi böğürme sesleri âdeta bir senfoni orkestrası gibi birbirine karışmış baharın güneşli güzel bir günüdür...

 

Zeynep bu hoş günde neşesi yerinde, kocasının da gelmesi an meselesi. Bu güzel günde neşeli bir hâlde kova elinde köy meydanındaki çeşmede su almaya gider.

 

Çeşme başındaki bir kadın “Zeynep kızım duydun mu? Savaş devam ediyor askerliği bir yıl daha uzatmışlar” derler. Zeynep sinirli bir şekilde “Teyze kim söylemiş?” der. O da “A kızım Erzurum’dan gelenler olmuş. Onlar söylemişler. Hatta üç kalem de yeni asker toplayacaklar” der. Zeynep hiddetli bir hâlde kovalarını doldurur doğru eve gelir. Kovaları yere çalar. Getirdiği suyun yarısı dökülür, oturur ağlar. Kendi kendine “vay benim kara bahtım Alman savaşı da benim gibi biçareleri mi buldu?” deyip durur.

 

Kaynanası gelir Zeynep’in başını okşar, “kızım üzülme belki gelen haber doğru değildir, bak ben de senin gibi bir kadınım ve anneyim. Ben de oğlumu dört yıldır görmedim ki Mehmet Emin benim ilk çocuğum, ilk göz ağrımdır. Ya ben ne yapayım? Bak sabrediyoruz sabrın sonu elbette selamet olur” diye teselli verir.  Zeynep biraz sakinleşir ama içi kaynamakta gözyaşlarına hâkim olamamaktadır. 

 

Zeynep ve kaynanası üzülüp dururken bakarlar ki dışarıdan sesler geliyor. Hemen dışarı çıkarlar. “Ne var?” derler. Komşu kadınlar “vallahi köyün yolunda, Erzurum tarafından yayalar geliyor. Pek fark edilemiyor ama ellerinde bavullar var gibi görünüyor” derler.

 

Bakarlar ki bir delikanlı Zeynep’gilin kapısına doğru koşarak geliyor.

 

Bunlar da “hayırdır inşallah?” diye bekliyorlar. O delikanlı evin önüne varınca Zeynep’le kaynanasına: “Ablalar müjdemi isterim Mehmet Emin Abi iki arkadaşı terhis olmuşlar, bak geliyorlar” der. DEVAMI YARIN

 

 

 

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.