“Fuzuli’den ‘aşk derdiyle hoşem el çek ilâcımdan tâbib’ deyince dedim “iyi hadi başla”
Tam gidiyordum bizim müdür beyle Asım Ağabeyi gördüm. Hararetli konuşuyorlardı. Selam verip gidecektim ki el etti ikisi de. Benim çekimserliğimi görünce Asım abi:
-Gel gel sen de dinle Müdürünü. Bilirsin yanına kimseyi almaz. Yeni gelen elemanın aklını almış onu anlatıyor.
“İyi peki” dedim, çektim bir sandalye oturdum. Çay da geldi hemen önüme, dinliyorum.
-İlk bu yanıma geldiğinde işte 35-40 gün oluyor tahminimce geleli. Utana sıkıla geldi kapıma. “Staj yapmak istiyormuş da, arşiv bilmem ne okuyormuş da; Osmanlıcayı seviyormuş şiir edebiyat merakım var filan” dedi.
“Oku” dedim “bir şiir” Fuzuli’den ‘aşk derdiyle hoşem el çek ilâcımdan tâbib’ deyince dedim “iyi hadi başla”
- Ooo abi seni kalpten vurmuş eleman.
-Aynen öyle, severim Fuzûlî’yi bilirsiniz. Bizim ekiptekiler de şaşırdı:
‘Müdür Bey siz almazdınız yanınıza kimseyi’ dediler. “Aldık işte, Osmanlıca biliyormuş” dedim. Arada bir de kayıt belgeleri, özet yaptırıyorum, anahtar kelimeler filan girdiriyorum, düzenleme yaparken de birkaç yazma eser gösteriyorum denk gelirse, ilgili de ha.
Edebiyatı da seviyor belli âşık, ha bire gidiyor aşk şiirleri okuyor. Öyle Yunus Emre’yle Mevlâna’yla da hiç tanışmamış. Gönül adamı ama gönül o gönülden değil tabii.
Neyse “gençtir zamanla” dedim öyle böyle devam ediyoruz, bakma iyi oldu bana da. Neyse moladan dönüyoruz bir gün bizimkilerle. Baktım binanın önünde tüttürüyor dertli dertli. Ses ettim duymadı. Yanına yaklaşıp el edince şaşırdı bi önce, sigarayı ne yapacağını bilemedi. Dedim ‘hayırdır?’ dedi: ‘Ya hocam işte ben mezuna kalmıştım ilk o zamanlardan alışkanlık.’ Dedim: ‘oğlum o değil bu dert neden?’
Başladı işte, bi kız varmış da okuldan, İlahiyattanmış da bunun ailesi de biraz şeymiş de ne olurmuş bilmiyormuş da ölüyormuş içi yanıyormuş ondanmış bu duman da bilmem ne bir sürü bir şey.
-Bak bak edebiyat yapıyor bir de!
-Hee, dedim ben de ‘oğlum sen yanlış bölüm okuyorsun’ diye.
-Hah ha ah eee...
Neyse işte dedim “Hani ateşin? Öyle göstermelik dumanla olmaz bu işler.”
-Ne ateşi hocam ciğerimi mi sökeyim?
-Ciğerin yansa kokusu gelir oğlum, dedim. DEVAMI YARIN
Ünal Bolat'ın önceki yazıları...