"Bizde yanlışlık olmaz!"

A -
A +

Bundan 7-8 yıl kadar önceydi. İstanbul’da Adnan isminde bir arkadaşımızın düğün merasimine katıldık. Dört davete icabet ettikten sonra bir masada otururken memleket geldi aklımıza. Şöyleydi böyleydi derken birbirimizi motive ederken sen tut gençlik işte hiç hesapta yokken “haydi yola çıkıyoruz” moduna geldik iyi mi?

 

Yola çıktık... Az buz yol da değil neredeyse bin kilometre mesafe... İstikamet Ordu Fatsa... Yolculuk güzel geçiyordu... Kimse nasıl olduğunu anlamadı ama nihayetinde yoldaydık işte...

 

Aracı kullanan kuzenim Tayfun, hızlı araç kullanmayı sever ama şöyle keyfince hız yapamıyordu. Çünkü o dönemlerde Trafik Elektronik Denetleme Sistemi TEDES’ler çok meşhurdu ve ceza yağdırıyordu.

 

Böylece biraz hızlı biraz yavaş derken 600 kilometre filan gittik... Merzifon’a kadar vardık... O yolu kullananlar bilir şehrin girişinde bir polis noktası var

 

Tayfun dedi ki:

 

-Abi ben durup bu polislere soracağım TEDES’ler çalışıyor mu, diye...

 

“Ya sırası değil” filan demeye kalmadı polis noktasında durduk. Tayfun camı indirip “memur bey kolay gelsin bir sorum olacak, bu TEDES’ler çalışıyor mu acaba, dedi.

 

Polis de samimi bir şekilde “Bazıları çalışıyor ama hepsi değil, yolculuk nereye?” dedi.

 

“Ordu’ya kadar gideceğiz inşallah...”

 

Derken bizimle konuşan üniformalı polis memuru arkadaşın yanına uzun saçlı sakallı sivil bir polis memuru yaklaşarak kulağına bir şeyler söyledi. Sonra biraz geri çekilip arabaya baktılar tekrar cama yaklaşıp;

 

“Arkadaşlar sizi aşağıya alabilir miyiz” dediler.

 

“Tabii ki ne demek...”

 

Araçtan indik, kimlikleri verdik. Düğünden direkt yola çıktığımız için hepimiz takım elbiseliyiz tabii. Ben araçtan inince polis kulübesine giderek “madem indirdiniz bir çay bari içelim” diyerek içerideki çaycıyı kontrol edip kendime bir çay doldurdum. Ama bu sırada polis memuru arkadaşlarda gereksiz bir gerginlik olduğunu ve tedirgin olduklarını fark ettim.

 

Dışarı çıktım baktım arabayı arıyorlar, birine yaklaşarak sordum:

 

“Bizi neden araçtan indirdiniz?”

 

Bütün sorgulamalar ve aramalar bitmişti. Polis dedi ki:

 

“Arkadaşlar plakanız şüpheli araç diye telsize ihbar olarak düştü. Siz de gelip noktada durup sorular sorunca biz ne yapacağımızı şaşırdık açıkçası ama anladık ki yanlış ihbar geçilmiş.”

 

“Memur Bey bizde yanlış olmaz, olmuşsa da yanlışlıkla olmuştur” dedim.

 

Birer çay daha içip yolumuza devam ettik...

 

     İmdat Dere

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.