Başbakanımızın ustalığı yanında bizim ustalığın esamisi okunmaz. Ama benim de Hayatım Roman... Sizlere birkaç konuda duygu ve düşüncelerimi hayatımdan örnekler vererek aktarmak istiyorum. Fransa'ya 1971'de geldim. 20 yıldır Butique mağazamda tekstil ile uğraşıyorum. Yaşlandık artık. Çocuklarıma bazen devretmek istiyorum. Diyorlar ki: "Biz gelirsek istediğimiz gibi yaparız" Galiba o değişime de pek hazır değilim. Niçin? Çünkü biz darlık gördük. Bugünkü gibi değildi imkanlar. O yüzden serbestçe hareket lüksümüz yok. Bir şeyden kolay vazgeçemiyoruz. "Dursun şurada. Belki lazım olur." Bazen bir kapı bazen bir lavabo, atamıyoruz. Belki de haklıyız ama şu da bir gerçek ki bir daha da hiç kullanmıyoruz. Gençler ise yokluk görmediği için kolayca atıyorlar. Galiba bu ikisinin ortasını bulmak lazım. Gençler geliyor bazen bana... Bize taktik ver diyorlar. Diyorum ki onlara: -Bir yerde bir bina satılıyorsa gittiğiniz zaman satana ilk şunu soracaksınız? "Sen bunu nereden aldın?", "Bu babamdan kaldı" diyorsa, o zaman ne isterse ver al. Çünkü mutlaka kıymetinden aza satıyordur. Kıymetini bilmez. Yok eğer, "Arkadaş ben bunu çalıştım, alın teriyle aldım" diyorsa bırak gel. Ondan size kâr çıkmaz. Diyorlar ki: "Açtığımız yerde modern pazarlama taktikleri sergiliyoruz. Her şeyi yapıyoruz. Ama tutunamıyor kapatmak zorunda kalıyoruz. Bize bir taktik versen... Siz ne yapıyorsunuz da bu Kevser mağazası böyle bir ilgi görüyor? Diyorum ki: "Müşteriniz her şeyden önce sizin gibi bir insan. Öyleyse hoşunuza gitmedik hiçbir şeyi ona da layık görmeyeceksiniz. İslam anayasasında ticaret kanunu ayrı yazılmış. Biz daha yazılanları okumaktan aciziz. 54 maddeden üç maddesini paylaşayım sizinle... Mesela ticaret yaparken yemin edemezsiniz. "Valla şuna aldım, şuna satıyorum" diyemezsiniz. Kesinlikle aykırı hareket. Bir diğeri, malı satan veya satanların malını övmesi doğru değildir. Diyor ki: "Satan veya satanlar malını övüyorsa fazlaya satacak demektir ki bu da uygun değildir." Yine mesela, malı alan veya alanlar... Bu mal bir etek olabilir, domates olabilir fark etmez... Malı kötüleyerek alması caiz değildir. "Bunu alıyorum ama şurasında şu var falan" gibi malı kötülemek olmaz. Hakikaten bize bu şartları oluşturanlar kılı kırk yarmışlar. Getirip bizim önümüze koymuşlar. Biz bunları açıp okumaktan acizlik gösteriyoruz. Sonra da başkalarının ticari öngörüleriyle yapmak istediğimiz ticarette niçin ayakta tutunamadığımızı sorguluyoruz. Ben de diyorum ki güzel dinimizin ticarette öğrettiği incelikleri niçin merak etmiyoruz da başarının sırrını başka yerlerde arıyoruz? Muhammed Durak - Strasbourg > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00