Bizi kınamayın Sayın Başkonsolosum
Ayağa kalktı. Yüzü mahcubiyetten kıpkırmızıydı:
-Bu soruyu sorarken utanıyorum ama ne olur bizi kınamayın, diyordu.
Acaba bu gurbetçi vatandaş utanacak ne yapmıştı da yüzü böylesine kıpkırmızı olmuştu?
Bir gazeteci olarak gözüm T.C. Strasbourg Başkonsolosumuz Serdar Cengiz'e çevrildi. Başkonsolosumuz:
-Ne demek kardeşim, buraya devletim adına sizi dinlemeye geldim ben, dedi.
Kendisi zaten geldiği günden beri Strasbourg ve çevresinde tüm dernek ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ediyordu. Şimdi de Saint Louis'deydik.
Adamcağız, mahcup ama büyük bir samimiyetle dedi ki:
-Sayın Başkonsolosum bizlere 1915 Ermeni Olayları anlatılıyor ama biz tarihimizi hiç bilmiyoruz. Çünkü bizler burada doğup büyüdük. İlk defa işte siz geldiniz buraya. Bizi adam yerine koydunuz. Tarihimizi nasıl ve nereden öğrenmemiz lazım, bize yol gösterir misiniz?
Vatandaşımızı dinlerken yüreğim burkuldu.
Gerçi saygıdeğer Başkonsolosumuz, engin bilgisiyle konuyu on dakika içinde tarihî seyriyle birlikte anlattı ama benim yıllarca burada yaşayan bir vatandaş ve bir gazeteci olarak hatırıma Sarı Gelin CD'si geldi.
2000'li yıllarda, en iyimser duyguyla Avrupalıya şirin gözükmekten başka bir amacı olmayan müsrif bir uygulamayla Time Dergisi'ne bir CD hazırlattırılmıştı. Sarı Gelin CD'si için devletin o zamanki kadroları, âdeta milyon dolarlar harcayıp bu CD'yi hazırlattırmıştı. Fakat bu CD'den burada yaşayan Türklerin haberi bile olmamıştı. Çünkü Fransızca idi. Fransızların ise umurunda olmamıştı. Çalışma boşa gitmişti.
Vatandaşlar ziyaret sebebiyle "iyi ki Başkonsolosumuz bizi ziyaret etti. Artık devletimizin bizimle olduğuna inandık" diye sevinirken ben de o dönemin halktan kopuk diplomatları yerine böylesi halkın içinde olan diplomatları atayan devletimize dualar ettim.
Bu hatıramı göndermek ise Başbakanımızın 1915 Olaylarının yıl dönümüne bir gün kala, o dönem hayatını kaybedenlerin torunlarına başsağlığı dilemesi ve Ermenice dâhil dokuz dilde yapılan taziye açıklamasının ardından hatırıma geldi.
Başbakanımız yıllarca devlette kangren olmuş nice konuyu çözdüğü gibi inşallah bu konuyu da çözecek. Ancak Başbakanımıza ileteyim ki gurbetteki vatandaşlarımıza tarihimiz de öğretilmemiş.
Zekeriya Şahin-Fransa