Bizim neye ihtiyacımız var?

A -
A +
"Bu bilgiyi okurken Sevgili Peygamberimizin mübarek sözleri geldi hatırıma..."

"Aradığım Kitap İşte Bu" diye bir ismi vardı kitabın. İçinde bir bölümünde okuduğum yazı ise hayli enteresandı: "Prof. A. F., dünyaca ünlü B. hastanesinin başhekimidir. Hastalarının alkol bağımlılığından kurtulması için çok çaba harcar. Ama bu konuda herhangi bir başarı elde edemez. Sonra bir de duyar ki, aynı meşhur hastanenin hemen yanı başında bir ayakkabı tamircisi kendisiyle görüşen birkaç alkolik kimseye alkolü bıraktırmıştır. Bu haberi alan Prof. F. hiç gurur yapmadan doğruca kundura tamircisinin kapısını çalar:
-Dostum, ben bu kadar ilmim ve unvanımla hiçbir hastama alkolü bıraktıramamışken sen nasıl olur da alkolü bıraktırabilirsin. Bunun sırrı nedir? Bunu senden öğrenmeye geldim.
Kunduracı cevap verir:
-Saygıdeğer F. ben kendim alkol kullanmıyorum.
Bunun üzerine profesör önce kendi nefsinde alkolü bırakmaya karar verir... Bu bilgiyi okurken Sevgili Peygamberimizin mübarek sözleri geldi hatırıma: "Kendin için istemediğini başkası için de isteme" buyuruyordu... O profesörün yakın tarihimizde bir ayakkabı tamircisinden öğrendiği düsturu aslında İslam coğrafyasında bin seneden beri herkes bakın nasıl biliyordu... Bir gün İmam-ı Azam hazretlerine gelerek ricada bulunurlar:
-Ya imam biçim çocuğumuz çok bal yiyor. Kendine bir zarar verecek. Ne dediysek sözümüzü dinletemedik. Siz sevilen sayılan yüce bir din adamısınız. Çocuğumuza fazla bal yememesi için biraz öğüt verir misiniz?
İmam-ı Azam hazretleri biraz murakabe yapar, yani düşünür ve der ki:
-Bugün gidin ve 40 gün sonra gelin!
Bu işte büyük bir hikmet olduğunu düşünerek giderler. Aradan 40 gün geçtiğinde tekrar huzura gelirler. İmam-ı Azam hazretleri bu kez çocuğa dönüp sadece şöyle söyler:
-Evladım bundan sonra çok bal yeme olur mu?
Çocuk, "peki efendim" diyerek huzurdan ayrılırken etraftakiler şaşırır:
-Efendim madem sadece bunu söyleyecektiniz, o halde niçin kırk gün geçmesini beklediniz?
Yüce İmam şöyle buyurur:
-Aslında ben de bal yemeyi severim. O günden sonra 40 gün bal yemeyi kestim. Demek ki bal yenmeye biliniyormuş. Bunu kendi nefsimde başardıktan sonra çocuğa da rahatlıkla söyledim. O zaman ona öğüt verme cesaretini kendimde buldum..."
Bu bilgiyi verdikten sonra bizim millet olarak öğrenmeye değil hatırlamaya ihtiyacımız olduğunu söylüyordu eserin sahibi Uzman Psikolog Erdinç Üstündağ. Değerlerimizden haberdar aydınlara o kadar ihtiyacımız var ki...
Veli Solak-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.