Böyle kolaysa ben de kılarım

A -
A +

Dondurmacımızdı. Dükkanımızda onun dondurmasını satıyordum. Çok da beğeniliyordu. Kendisi de çalışılabilecek karakterde bir esnaftı. Yaz günleri dükkanımıza daha sık uğruyordu. Kendisinin siyasal ve sosyal görüşü nedir bilmiyordum. Sormaya da gerek yoktu. Şu var ki bir beyefendi idi. Aramızda kontrollü bir samimiyet oluşmaya başlamıştı. Bir gün, ikindi vaktiydi. Akşam da yaklaşmıştı. Vaktin sonuna kalmıştım. Abdestim vardı ama dükkanının arka bölmesine fırsat bulup da geçememiştim. "Ha şimdi ha şimdi" derken bizim dondurmacı içeri girmez mi? Çok kibar bir beyefendi. Bir de yeni dostluk kurmaya başlamışız. -Ooo hoş geldiniz, dedim. Kendisine yer gösterdim ama düşünmeye başladım: Düne kadar görüşmelerimiz hep ilgi içinde geçti... Bu defa da aynı ilgiye başlasam namaz geçecek. Namaz kılacağımı söylesem belki yanlış anlaşılacak. İşin içinde riya var, gösteriş var, gizli reklam düşüncesi var. Ne yapsam diye kıvranırken o da bendeki farklılığı anladı: -Hayırdır bir sıkıntı mı var. -Ya dostum yanlış anlamazsın değil mi? İkindi namazım geçmek üzere de... Müsaade edersen hemen arka kısımda... -Aaa tabi tabi... Lafı mı olur... Allah kabul etsin... O ruh haliyle arka bölmede, Allah kabul etsin ikindiyi farzından eda ettim. Namaz kılanlar bilir; İkindi farzı iki-üç dakika ya sürer ya sürmez... Selam verdikten sonra misafiri bekletmemek için duayı da kısa tutup seccadeyi katladım. Bölmeden dışarı çıkınca bir tuhaf oldu... Anladım ki bir şey garibine gitmişti. Dedi ki: -Sen şimdi namazı kıldın mı? -Evet... -Namaz bu kadar çabuk kılınabiliyor mu? -Darda kalıp şartlar sıkıştırdığında farzından da kılabilirsin evet... Dondurmacımın o vakit, anlattıkları gerçekten enteresandı: -Allah Allah... Namaz kılmak bu kadar kolay ise ben de namaz kılarım yahu. -Siz nasıl biliyorsunuz? -Doğrusu, benim bildiğim. Namaz için camiye gideceksin. Şadırvanda abdestini alacaksın. Namaz sonrası tesbihini çekeceksin. Dua falan derken haliyle fazla zaman almaz mı. Ee hayat şartları malum. Trafik, toplantılar, müşteri peşinde koşturma derken ben namaz için emekli olmak gerek diye düşünüyordum. O zaman fark ettim. Din adına meydana çıkanlar nedense insanlara ibadet etmenin kolaylıklarını ve nasıl ibadet edileceğini hiç anlatmıyor. Keşke insanımıza güzel dinimizin pratik olarak nasıl yaşanacağı anlatılsa. İnsanlar ibadet etmek istemediğinden değil, nasıl ibadet edeceklerini bilmediklerinden ibadet edemiyor. Sedat Gevenci - İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.